CHP’NİN VUKUATLARI SORGULANIYOR!…
Yıllardır kurdukları ve korudukları sistem sallanmaya başladı.
Dokunulmazlar, tabular oluşturulmuş ve onların etrafına kalın zırhlar örmüşlerdi.
Küçük çocukların kafası, daha 5-6 yaşlarındayken uydurulmuş tarihi bilgilerle dolduruluyor, sistem kendi doğrularını her yerde herkese dayatıyordu.
Koruma kanunları adı altında düzenlemeler yapılıyor, birçok insan bu gerekçe ile eziyete uğratılıyordu.
Ama şimdi Dersim üzerinden çok şeyler tartışılıyor, çok şeyler sorgulanıyor.
“İstiklâl Mahkemeleri” sorgulanıyor, “İskilipli Atıf Hoca cinayeti” sorgulanıyor, “Şeyh Said’in idamı” sorgulanıyor.
Kısacası, “devleti kuran parti” olmakla övünen CHP’nin “vukuat”ları sorgulanıyor!..
ADAM ETMEK?…
CHP’li milletvekili Gülsün Bilgehan’ın Dersim kurbanları için söylediği “iyi ki sürüldüler, adam oldular” mealindeki sözler, üzerinde durmayı hak ediyor.
Çünkü bu görüş, CHP geleneğinin ve onun belirlediği “Cumhuriyet rejimi”nin özünü yansıtıyor.
Öyle ya; bu rejim 80 küsur yıldır hepimizi “adam etmeye” uğraşıyor.
Bunun için normal zamanlarda eğitim ve propaganda araçlarını, sıradışı zamanlarda ise hapis, işkence, idam ve “tenkil” yöntemlerini kullanıyor.
Kürtleri zorla Türkleştirmek, dindarları zorla laikleştirmek ve herkesi mutlaka Atatürkçüleştirmek için elinden geleni ardına koymuyor.
Türkiye’nin 80 küsur yıllık siyasi meselesi ise, Kemalistlerin sandığının aksine, toplumdaki böyle farklı dokuların nasıl “adam edileceği” değildir.
Aksine, kendisine bu küstah misyonu biçen devletin nasıl adam edileceği, ona haddinin nasıl bildirileceğidir.
MUHARREM İNCE’NİN MECLİS ŞOVLARI!…..
Muharrem İnce’nin Meclis’teki şovları sürüyor..
Malatya’da yabancı bir firmaya satılan arazinin içindeki cami yıkılmış…
Elinde fotoğraflar, ‘bunlar cami yıkıyorlar..’ diyor… ( Yıkılan cami satılan arazinin içineymiş…
Yıkılan caminin yerine yanındaki arazide yenisi yapılacakmış… Projesi önceden hazırlanmış üstelik…)
Hey güzel Allah’ım..
1935 yılında Vakıflar Kanunu’nda yapılan değişiklikle camileri kamulaştırılıp satışa çıkartan CHP…
Yaklaşık 900 cami ve mescidi ibadete kapatan, satan CHP…
Camileri, kışlaya, ahıra çeviren CHP…
Hatta Sultan Ahmet Camii’ni resim galerisine çevirmek isteyen, bu konuda girişimde bulunduktan sonra halkın tepkisi karşısında geri atmak zorunda kalan CHP…
( Dönemin Maarif Vekili Mustafa Necati’nin marifetiydi bu.. Ressam İbrahim Çallı’nın tablolarını sergilemek için Sultan Ahmet Camii’ni resim galerisi yapmak..
Eğer becerebilselerdi, bu eşsiz tarihi caminin (resimler için yeterli ışık sağlamak amacıyla) kubbelerinde delik açacaklardı..)
Bugün Muharrem İnce çıkmış ‘bunlar cami yıkıyorlar..’ diyor..
Aklıma o hikaye geliyor…
Kasabanın üzerinden pırpır uçak geçer…
Uçak alçaktan uçarak bildiri atar..
Defalarca kasabanın üzerinde döner durur..
Tomar tomar bildiri kağıtlarını kasabanın her tarafına bırakır…
O kadar çok kağıt atar ki, kasabada tüm sokak ve caddeler kağıtla dolar..
Bildiride şu yazar; ‘Lütfen yerleri kirletmeyin!!..’
İşte CHP’ninki de aynı hesap!…
Memleketi en çok kirleten onlar..
Şimdi kirletenlerden hesap soruyorlar!!!…
Hey güzel Allah’ım, aklıma mukayyet ol!…
AMAN HA !…
JAKOBEN TOSUNLAR; “Mustafa Kemal olmasaydı bu ülkede ezan bile okunmazdı…” şeklinde perakendecilik yapmayın.
Bu işler sizin boyunuzu aşar…
Din-Diyanet-Ezan muhabbetine girmeyin. “Çağdaş uygarlık düzeyiniz” incinir, aman ha!…
HERKES ÖZÜR DİLESİN!…
Kılıçdaroğlu Brüksel’e giderken yolda şöyle demiş;
‘Asıl devletin başı olarak Cumhurbaşkanı özür dilemeli…’
Ha bir de uyarıda bulunmuş;
‘İnanç temelli ayrımcılık yapıyor (Erdoğan).. İnanç farklılıklarını körüklüyor… Bu tutumu sürdürürse Türkiye iç çatışma noktasına gelebilir..’
Bu Kılıçdaroğlu var ya, Demirel’e rahmet okutur!..
Türk siyaset tarihi bu kadar pişkin, bu kadar yüzsüz siyasete şahitlik etmiş midir acaba?!…
Başbakan özür diledi Kılıçdaroğlu’na yetmedi!…
Özür yetmez arşivleri aç…
Arşiv yetmez göç ettirilen ailelerin listesini açıkla…
Liste yetmez, topraklarını ver… Sonra da zararı tazmin et…
Tamam, hepsi yapılsın..
Ama Kılıçdaroğlu’nu bu da kesmiyor… ‘Asıl devletin başı olarak Cumhurbaşkanı özür dilemeli…’ diyor..
Tamam o da özür dilesin!..
Hatta AK Partili vekiller de kürsüden tek tek özür dilesinler!..
Meclis Başkanı, Genelkurmay Başkanı da özür dilesin…
Varsa Sabiha Gökçen’in de akrabaları özür dilesin!..
Mümkünse Türkiye’deki bütün kurumlar özür dilesin…
Herkes özür dilesin…
Ama Dersim katliamı sırasında tek parti diktatörlüğünün biricik partisi olan CHP özür dilemesin!!!…
CHP’nin Dersimli lideri de özür dilemesin!…
Mümkünse milli şef İsmet İnönü Dersim mağduru ilan edilsin!…
Dersim defterini açan CHP’li vekilin de defteri dürülsün!…
Dediğim gibi Türk siyaset tarihi böyle pişkin ve yüzsüz siyaset görmemiştir…
‘Dersim Katliamı’nın sorumlusu CHP kendisi yüzleşeceğine, özür dileyeceğine, tarihini sorgulayacağına, başkalarına ‘hesap verin, yüzleşin, özür dileyin..’ çağrısı yapıyor…
BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ?…
*Dünya Savaşı’ndan sonra Fransız mandasına giren Hatay’ın Türk topraklarına katılması için Fransa’ya 7 milyon Frank ödediğimizi…
*İsmet İnönü’nün torunu Gülsün Bilgehan’ın: “İyi ki sürüldüler. Adam oldular!” Bunun dışında söyledikleriyse, dedemin anılarını iyi okuyun, bu bir asayiş sorunudur, 1938’de dedem Pembe Köşk’te oturuyordu; başbakan değildi. Atatürk’ten sorun soracaksanız Dersim’in hesabını! dediğini…
*Savunma, güvenlik ve istihbaratla ilgili konularda devlet kurumlarının denetimine ilişkin Sayıştay Başkanlığı’na sunulan yönetmelik taslağının, asker baskısıyla değiştirildiğini…
*K.Irak’ın Zap bölgesine operasyon düzenleyen uçakların komutası elinde bulunan Korgeneral Mehmet Veysi Ağar’ın, operasyon sırasında sorumluluk bölgesi yerine,
uçakla İstanbul’a gidip Hadımköy’deki Balyoz sanıkları paşaları ziyaret ettiğini…
GÜNDEMDEN SEÇME SÖZLER…
*Özürle sadece Dersim acısı ta’zim edilmedi aynı zamanda yakın tarihin üzerine de projeksiyon tutulmaya başlandı. Umulur ki, böylelikle Atatürk de sahte Atatürkçülüğün tekelinden kurtulacaktır.
*Boşuna gürültü, boşuna zahmet: CHP, CHP olarak kaldığı sürece Dersim’le yüzleşemez….
Çeşitli Makale ve Yazılarım için:
http://www.turklider.org/TR/DesktopDefault.aspx?tabid=1583 da ” Haluk Cangökçe Gözüyle”
