SEÇMELER…

Pazar, Ekim, 2011
498

GÜZEL SÖZLERDEN SEÇMELER..

* Kadının huyu para yokken; erkeğin huyu para çokken anlaşılırmış…
* Asalet; boyda değil, soyda; İncelik; belde değil dilde; Doğruluk; sözde değil özde; Güzellik; yüzde değil yürekte olur…
* Aslında hiç bir şey iyi veya kötü değildir. Her şey bizim onlar hakkında düşündüğümüze bağlıdır…
* Maddî hayata tapanlar, deniz suyu içenlere benzerler, içtikçe susuzlukları artar…
* Az ye, az söyle, az incit…
* Aşk bir kez ayaklar altında çiğnendikten sonra bir daha doğrulamayacak kadar nazik bir çiçektir…
* Geçmiş bizim için övgü ya da sövgü kitabı değil, ibret dersi ve tecrübeler birikimidir sadece. Söz dinleyen, akıl yürüten bir topluluk için onda ibretler vardır..
* Edindiğin bilgiler, giysilerine benzememeli, sen yıkanırken akıp gitmemeli…
* Eğer insanlar yalnızca anladıkları konular hakkında konuşacak olsalardı, çevredeki sessizlik dayanılmaz bir hal alırdı…
* En kötü insanlar, birine muhtaç olduklarında, dünyanın en iyi insanı kesilirler…
* Nasıl davranırsan tıpkı ayna gibi sana öyle geri yansır…
* Ne olursan ol göründüğün kadarsın. Nasıl görünürsen görün, sana baktığım kadarsın….
* Nokta kadar menfaat için virgül gibi eğrilme…
* Eskimiş fikirler paslanmış çivilere benzer, söküp atmak çok güçtür…
* Zaman, insanları değil, armutları olgunlaştırır…
* İnsanda yok ise ‘Edep’ neylesin medrese, mektep! Okusa Alim olsa yine merkep, yine merkep…
* Parçaları kaybolmuş puzzle gibi artık insanlar.  Kiminin ruhu, kiminin beyni ve birçoğunun bir kalbi yok…
********************

TÜRKLERİN GÜNLÜK HAYATTA Kİ  DEĞİŞMEZ KONUŞMALARINDAN SEÇMELER…

• Neyin peşindesiniz?
• Canım çıktı bugün!.
• Geç şu yemeğini ye bitir, bağırtma beni akşam akşam!
• Meyve getirim, yiyin.”Ay yok hiçbirşey getirme”. “Allah aşkına, otur yaaa”.
• Nereye gidiyorsunuz? Daha karpuz kesecek idik…
• Ayy bugün Cumartesi! Loto oynasaydık keşke yaaa! Çıkacak bize he, içimde hissediyorum…
• Buradan sesleniyorum.
• Hocam istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?
• Zile kaç dakka kaldı?. “Saniyeler var hocam”.
• Nasıl geçti sınav? Eh işte, ama çok zordu ya…
• Son fiyat kaç olur?
• Dilimin ucunda…
• En az beş çekeriz!..
• Çarşı her şeye karşı…
• Vayyy babam nasılsın yav…
• Orta kısımlara doğru ilerleyelim lütfen…
• Beyefendi müsade eder misiniz? “Tabi ne demek”…
• Arkalar boş sağlı sollu yanaşalım(Otobüs muavinleri)
• Canım sıkıldı!
• Beyefendi kapınız açık. (kırmızı ışıkta beklerken)
• İbnE hakem..Yaktın bizi!…
********************

KLASİK TÜRK YALANLARINDAN SEÇMELER…

• Aaa, sana en az beş e-mail gönderdim, almadın mı?
• Ağlamıyorum… Gözüme bişey kaçtı…
• Askerde çavuştum hiç dayak yemedim.
• Ben sensiz naparım?
• Türkiye seninle gurur duyuyor!…
• Sen her şeyin en iyisine layıksın.
• Seks benim için ikinci plandadır; sevgi, saygı, aşk birinci gelir.
• Yemezsen ölümü gör…
• Türkiye’ nin en çok izlenen haber bülteni!
• Tamam tamam, sen bu işi olmuş bil…
• Seni asla unutmayacağım.
• Memur bey, yalnızca bir bardak bira içtim.
• Şarjım bitmek üzere…
• Telefonumun şarjı bitti..
• Tam da şimdi sen geçiyordun aklımdan.
• Sen olmasaydın ben bu adamın/kadının kahrını bir dakika bile çekmezdim.
• Seni hiç aldatmadım..
• Vallahi yalan söylemiyorum..
• Yok yahu, senden neden sıkılayım
• Şu an 70 milyon bizi izliyor…
• Batan geminin malları bunlar…
• Hangi ayak sıktı?.. Sağ mı?… Eee, normal tabi?
********************

NEDEN?.. NEDEN?.. NEDEN?

Meselâ;
Öğrenciler 5. sınıfa kadar “öğretmenim” derlerken, 6. sınıfa geçtiklerinde, neden “hocam” demeye başlarlar?..
Meselâ;
İnsanlar, birbirlerine neden “gözlerinden öperim?” derler?..
Kimse, kimseyi gözlerinden öpmüş müdür?..
Meselâ;
“Dolmuş”lardaki “fiyat tarife”lerinde, “en kısa mesafe”, neden “indi-bindi” diye tabir edilir?..
Ne yani; önce inilip, sonra mı biniliyor?..
“Bulmaca”lardaki “boru sesi”nin cevabı, neden hep “ti”dir?..
Bulmacaları hazırlayanlar, hiç “ti” diye ses çıkaran bir “boru” görmüşler midir?..
Yoksa, bizi mi “ti”ye alıyorlar?..
Biz; “roketatar”ların “boru” diye yutturulduğunu çok gördük ama, o “boru”(!)lardan “ti” sesi çıktığını hiç duymadık!..
********************

FIKRALARDAN SEÇMELER…

KADINLARA BAKAN ERKEK!…
ADAM karısıyla alışveriş merkezinde dolaşıyormuş. O gün de kısmet.. Etraf çıtır kızlar, güzel kadınlarla dolu..
Adamcağız karısında çaktırmadan bakmaya uğraşıyor ama mümkün mü? Kadın en sonunda dayanamamış, başlamış söylenmeye:
– Aşk olsun sana!.. Hiç yanımda karım var da demiyorsun, gözlerinle yiyorsun zavallıları… Bıraksam kızların içinde düşeceksin!.. Şekerci dükkânına girmiş çocuktan farkın yok…
Adam gülmüş;
– Olur mu hayatım. Ben hem evli bir adamım hem de şu anda yanımdasın… Yani olsam olsam, şekerci dükkânına girmiş bir şeker hastası olurum…

KALİTE!…
TEMEL’in tezgahtarlık yaptığı tuhafiyeye bir bey gelir;
“Bir çift hanım çorabı istiyorum.”
“Karına mı alacaksun yoksa daha mı kaliteli olsun?”

İDDİA..
Temel oynadığı bir maç iddiasından 50 lira kaybetmiş?
Maçtan 25, akşam banddan tekrarından da 25 lira..

O KADAR DÜŞÜNDÜKTEN SONRA BENDE OYNARIM..
TEMEL bir arkadaşının daveti üzerine İzmir’e gitmiş.
Orada arkadaşıyla dolaşırken, bir de bakmışlar ki birkaç efe zeybek oynuyor.
Kendilerine özgü ağır hareketlerle kol vurup diz büken efeleri seyrederlerken, arkadaşı Temel’e dönüp sormuş;
– Ne güzel oynuyorlar değil mi?
Temel dudak bükmüş;
– O kadar düşündükten sonra ben de oynarım!..
********************

ÖĞÜTLERDEN SEÇMELER..

ÜNLÜ İSLAM ALİMİ, ŞEYH EDEP-ALİ’NİN VERDİĞİ ÖĞÜTLER….
Oğul, insanlar vardır şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler.
Avun oğlum avun.
Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın, ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilemezsen sabah rüzgarında savrulur gidersin…
Öfken ve nefsin bir olup, aklını yener.
Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın.
Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir.
Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler ancak senin fazilet erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.
Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir.
Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.
Açık sözlü ol, her sözü üstüne alma.
Gördün söyleme, bildin bilme.
Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabbetin itibar olmaz.
Üç kişiye acı:
* Cahiller arasındaki alime,
* Zenginken fakir düşene,
* Hatırlı iken itibarını kaybedene.
Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklı olduğunda mücadeleden korkma.
“Bilesin ki atın iyisine DORU,”
“Yiğidin iyisine DELİ derler.”
********************

* Sevgimizin nefretimizden, umudumuzun korkumuzdan, merhametimizin gazabımızdan büyük olduğu bir dünya dileği ile,
 İYİ PAZARLAR DİLİYORUM SEVGİLİ DOSTLARIM..

 HALUK CANGÖKÇE….30 EKİM 2010
Çeşitli Makale ve Yazılarım için:
http://www.turklider.org/TR/DesktopDefault.aspx?tabid=1583 da ” Haluk Cangökçe Gözüyle”

Araç çubuğuna atla