ÇİZMEDEN YUKARI ÇIKMAK!…
Hani, “haddini aşan” insanlar için “çizmeden yukarı çıkma” deriz ya, bu sözün “hikâye”sini bilir misiniz…
Her “deyim”in, her “atasözü”nün bir hikâyesi olduğu gibi, “çizmeden yukarı çıkma” sözünün de bir hikâyesi vardır ve şöyledir:
19. yüzyılda, “Fransız ressam”larından Delacroix, Paris’te bir resim sergisi açmıştı.
Sergiyi gezenlerden bir kişi, büyükçe bir “şövalye tablosu”nun önünde uzun süre durarak, yakından-uzaktan ciddi ciddi seyreder, beğenmediğini belirten bir biçimde de başını sallarmış.
Bu durum, “ressam”ın ilgisini çekmiş, vatandaşın yanına gelerek sormuş;
“Bu tablo ile çok ilgilendiğiniz belli oluyor.”
“Evet” demiş adam;
“Şövalyenin çizmesindeki körük kıvrımlarında hatalar var!”
“Pekiyi nasıl anladınız?”
“Ben kunduracıyım, çizme dikerim” demiş adam… Bunun üzerine ressam Delacroix, hemen tuvalini ve boyalarını getirerek adamın söylediği biçimde çizmeyi düzeltmiş ve gerçekten daha iyi olduğunu görmekten memnun olarak adama teşekkür etmiş.
Fakat adam yine tablonun başından ayrılmadan, bu defa da; “şövalyenin pantolonu”nda ve “kemeri”nde de hatalar olduğunu belirtince bu çok bilmişliğe dayanamayan ressam, demiş ki;
“Bak dostum… Tamam anladım… Sen, iyi bir kunduracısın ama çizmeden yukarı çıkma!”
Kim, hangi “iş”le meşgulse, o konuda ahkâm kessin!.. “Askerlik” yapanlar askerliğini, “siyaset”le meşgul olanlar siyasetçiliğini, “işçi” olan işçiliğini, “memur” olan memurluğunu bilmeli, kısacası, herkes “haddini bilmeli”dir!..
Bir kişi ki; “bilmediği” bir konuda “ahkâm” kesmeye ve hele hele “çizmeden yukarı çıkmaya” başlarsa, ona; “Hoop” derler; “Ağır ol da molla desinler!”
Kendi işini doğru dürüst yapmayıp, başkasının işine burnunu sokanlar; hem “komik” duruma düşerler, hem de hakettikleri cevabı alırlar.
“BİLMEK” ÜZERİNE SÖYLENMİŞ GÜZEL SÖZLER..
Bilmeyene yazıklar olsun, bilip de yapmayana yetmiş defa yazık olsun…(Ebu Derda)
Bilirken susmak, bilmezken söylemek kadar kötüdür…(Platon)
Bilmeden yapılan hata yanlışlıktır, bilerek yapılan hata ise ihanettir…(B. Brecht)
Bilmediğin şeyin ardına düşme…(İsra Suresi / 36)
Bilmediğini bilmek en iyisidir. Bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır…(Lao Tzu)
Bilmediğini bilmeyenden uzak dur, bilmediğini bilene öğret, bildiğinle bilmeyeni aydınlat, bildiğini bilene itaat et…(Arap Atasözü)
Bilmek, başkalarının sözünü tekrarlamak değildir. Bilmek, bir hafıza işi de değildir. Bilmek, araştırmak ve zeka faaliyetinin bir sonucudur…
Bilmelisin ki, karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zordur…
Bilmelisin ki… Duvarda asılı diplomalar insani insan yapmaya yetmez…
Bilmiyorsun, bilmediğini de bilmiyorsun ve bilmediğini bilmeyi de istemiyorsun…(Baker)
Çeşitli Makale ve Yazılarım için:
http://www.turklider.org/TR/DesktopDefault.aspx?tabid=1583 da ” Haluk Cangökçe Gözüyle”