Her Telden

Her Telden Kategori İçerikleri

HANELER… TÜRKÇE’nin zenginlikleri arasında “birleşik kelimeleri teşkil eden “hane”li sözler… Her ne kadar, bütün kuvvetimizle Farsça bir kelime olan bu “hane” sözünü, dilimizden ve lügat kitaplarından atmak istesek, yine de bir çoğu dilimizde bırakılmış duruyor ve her şeye rağmen duruyor. Ben bu “hane”li kelimelerin, aklıma gelenlerini sıralayacağım… Bunların bir kısmı, yaşayan dilde dipdiri duruyor. Bir […]

HADİ GEL DE ÖLÜNÜN ARKASINDAN KONUŞMA !.. Ölmüş bir insanın arkasından olumsuz konuşmak Müslümanlara yakışmaz. Bir resim ile de yargılanmamalı. Ancak dünden beri internet sitelerinde “MUSTAFA KOÇ’UN MAKAM ODASINDA BULUNAN BİR PORTRE” başlığı ile bir çok paylaşımı görünce yorum yapmak ihtiyacını duydum. Söz konusu olan, Osman Hamdi beye ait “MİHRAP” tablosu.. Bu tablo da ilk […]

ACAYİP BİR DENKLEM …. ( İnsan ) = ( Yemek ) + ( Uyumak ) + ( Para kazanmak için çalışmak ) + ( Eğlenmek ) ( Eşek ) = ( Yemek ) + ( Uyumak ) olduğuna göre ilk denklemde ( Yemek + Uyumak ) yerine ( Eşek ) koyabiliriz. .. ( İnsan ) […]

”İNSAN İNANDIĞI ŞEYLER UĞRUNA MUHTEŞEM HATALAR YAPABİLİR” … Bazen öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki, ne sevebilir, ne terk edebilirsiniz. Kör kütük bağlanmışsınızdır aslında… En güzel yıllarınızın, acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; iç çekişmelerinizin müsebbibi, yazılarınızın ilhamı, sohbetlerinizin konusudur. Gözyaşlarınızda, bilinçaltınızda, kahkahanızdadır. Korkunca saklandığınız bir sığınak, coşunca öptüğünüz bir bayrak… Sevdanız riyasız, çıkarsız, karşılıksızdır. Sınırsız ve nihayetsiz;”Ölmek […]

BABANIZ YAŞIYORSA…… Babanız yaşıyorsa hala çocuksunuzdur. Bu harika. İnsan babası ölünce büyüyor çünkü. Yalnız başına kalıyorsunuz o zaman artık. Çocukken her şeyi bilen, herkesten güçlü olan babamız biz büyüdükçe küçülüyor. Zamanını tamamlamış ve geçmişte kalmış bir yaşlı olarak kendi köşesinden bize bakıyor. Uzakta olsa da, bize dokunamasa da… Usandıracak kadar ayrıntılı sorularla hayatı öğrendiğimiz, her […]

HUZUR ARANIYOR !… Çoğumuz huzursuzuz!.. Çünkü huzur kaynaklarımız kurutuldu… Zikrin, fikrin ve şükrün rahatlatıcı etkisinden uzaklaştık… Üstelik dert ortağımız bile yok… Dostluklar güvensiz, arkadaşlıklar çıkar eksenli, komşuluklar tutarsız… Artık evlilikler bile “anlaşmalı” yapılıyor: “Boşanma halinde mal varlığının şu kadarı kadının, şu kadarı erkeğin… ” Yuva mı kuruluyor, şirket mi, belli değil! Sükûnet bulamıyoruz… Doğal olarak, […]

HAYAT!…Charles Eguone ‘den… Hayat çetele tutmak degildir… Hayat; Seni kaç kişinin aradığı, kiminle çıktığın, çıkıyor olduğun veya çıkacağın demek de degildir. Kimi öptüğün, hangi sporu yaptığın, kimlerin seni sevdiği de değildir. Hayat, ayakkabılarin, saçın, derinin rengi de değildir. Nerede yasadığın veya hangi okula gittiğin de değildir. Aslinda hayat; notlar, para, giysiler, girmeyi başardığın ya da […]

AŞK VE BENZERLİK!… Aşk ve bekleyiş… Benzerler birbirlerine. Hatta çoğu zaman aynı madalyonun iki yüzüdürler. Roland Barthes sorar kendine: “Âşık mıyım? Bekliyorsam, evet!” Bir şeyi veya birini özlemle beklerken başka her şey anlamını ve elle tutulur değerini yitirir ya, aşk da öyle değil midir? “Bekle beni, gelmeyeceğim” adlı hikâyemi hatırladım şimdi! Ürpertici bir sözdür bu! […]

CAHİL YETİŞTİRME FABRİKASI!… Câhillik ikiye ayrılır: Basit cahil, okula gitmemiş, okuma yazma bilmeyen bir yıldızlı cahil… Mürekkep cahil: Bunlar okumuştur ama yine de cahil kalmıştır, üstelik cahillikleri katmerli olmuştur. İki yıldızlıdan beş yıldızlıya kadar… Vatandaş Türkiyeli, ana dili Türkçe ve 1928’den önce basılmış kitapları okuyamıyor. Mesela eline 1928’den önce yayınlanmış Çalıkuşu romanını veya Ömer Seyfeddin […]

NOT DEFTERİMDEN ŞEÇMELER… Derler ya, “Hayat en iyi öğretmendir, zaman en iyi müfessirdir” diye, öyledir… İnsan hayat boyu bir şeyler öğrenir. Buna “tecrübe” diyorlar… Fakat zaman içinde öğrendiklerinin çoğunluğunu unuttuğu, ya da doğru analiz edemediği için sık sık hatalarını tekrarlar. Unutmamanın yolu not tutmaktan geçer. Şahsen ben öyle yapıyorum. Hafızama fazla güvenmediğim için önemli deneyimlerimi […]

İNTERNET DÜNYASINDA, HAYATI KISALTMAK ADINA YAPILAN, GICIK OLDUĞUM ABUK DAVRANIŞLAR… Tamam yerine………TMM Selam terine………..SLM Beğendim yerine….:))) Naber yerine…….nbr Allaha emanet ol yerine….aeo (Allah’ın ismi bile kısaltmalı) Bye bye yerine….bb Kendine iyi bak yerine….kib İyi yerine…..ii Aleykum selam yerine….as Hoşgeldin yerine ….h.g Klavyeden nefret eden, ne kadar kısaltırsam o kadar kafi diyen “Tosunlar”  harflere düşmanmısınız be!….. […]

Wikipedia: “Ben herşeyi bilirim”. Google: “Ben herşeye sahibim”.

GEREK DUYMA !… Necip Fazıl vapurla Karaköy’e geçerken, yanına biri yaklaşıp: “Üstad”, diye sormuş “Peygamberlere ne diye gerek duyuldu, biz kendimiz yolumuzu bulabilirdik.” …Necip Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan: “Ne diye vapura bindin ki, yüzerek geçsene karşıya” cevabını vermiş.. Allah rahmet eylesin üstad seni de anmış olalım, Ruhuna el Fatiha… Çeşitli Makale ve Yazılarım için: […]

Kitap okumakla, manavın beni aldatmasına engel olamıyorum bir türlü. Manava inanmadığım halde beni aldatıyor namussuz. Ya inandığım dostlarımın beni aldatmasını önlemek: Büsbütün imkansız bu.   OĞUZ ATAY ‘IN, “TUTUNAMAYANLAR” ROMANI… Sokaktaki kalabalığın gürültüsü ile Yalnızlığımın yüzüme çarptığı ve kendimi Kitapçıya attığım bir gün tanıştım bu kitapla, gülkurusuvari renkte bir kapak üzerinde ürkmüş, dalgın ve düşünceli […]

DERLER !… Çok hızlı yaşarsın, yavaş git derler. Yavaş yaşarsın, ölü gibisin derler. Orta halli yaşarsın, monotonsun derler. Gülersin, ne gülüyo bu deli gibi derler. Ağlarsın, bunalım derler. Susar dinlersin, dilini mi yuttun derler. Konuşursun, sus bi artık derler. Çalışırsın, amele derler. Yatarsın, beleşçi derler. Kısacası derler de derler… İnsanı candan ederler sonra anlarsınki gelmiyor […]

Araç çubuğuna atla