MALUM MEDYA YAZARLARI!…
Hürriyet ve Akşam gazetesi yazarları, köşelerini, sadece operasyonel yazılar için kullandılar.
Kara çalma… Belden aşağı vurma… Üretilmiş tevatürlerle kişileri kamuoyu önünde küçük düşürme… Haysiyetlerle oynama…
Her türlü “çirkefliği” yaptılar.
Hayır, bunu sadece telefon tapelerinden öğrenmiyoruz. Zaten bilinen bir işbirliği içindeydiler ve bunu Twitter gibi açık kanallarda kendileri de itiraf ediyorlar (paylaşıyorlar). Bu işbirlikleri artık açığa çıkdı.
Mahut yazarlar, başkalarının mağduriyeti üzerine bir “yazarlık tutumu” benimsemişlerdi, hesapsızca vuruyorlardı, her türlü ahlaksızlığı yapıyorlardı ama kendileri de telefon tapelerinin mağduru oldular.
Şimdi isyan ediyorlar: “Tamamen özel… Tamamen mahrem… İki kişi arasında geçen özel konuşmalar… Ayıp… Günah… Haksızlık…”
Haklısınız da kardeşler, siz bu ayıbı yıllarca işlediniz.
Hâlâ işliyorsunuz.
Hep “tamamen özel, tamamen mahrem” şeyler yazdınız.
İki kişi arasında kalması gereken özel konuşmaları faş ettiniz.
Size emanet edilmiş bilgileri sağda solda gezdirdiniz.
Dedikodu ürettiniz.
Belden aşağı vurdunuz.
Kendi adınızla işlediğiniz cürümler yetmiyormuş gibi, bir de özel dedikodu sütunları açtırıp müstear isimle daldınız…
Hep vurdunuz.
Hep incittiniz.
Hep tehdit ettiniz.
Hiç utanmadınız. Hiç Allah’tan korkmadınız.
Telefon tapelerini medyaya servis etmek haksızlıksa, sizin meslekteki varoluşunuz da Türk halkına haksızlık. Hatta saygısızlık…
DÜN GİBİ!…
Hey gidi günler hey!
Uğur Dündar’ın “Arena”sında Yılmaz Özdil, Müjdat Gezen, Levent Kırca ve Nedim Şener, AK Parti’nin hezimete uğrayacağını konuşuyorlardı.
Müjdat Gezen, AK Parti’yi yüzde 50 gösteren anketle dalga geçmek için Aziz Nesin kriterlerine göre yüzde 60 olmalı demişti de, katıla katıla gülmüşlerdi hani.
Dün gibiydi.
KEÇİLER Mİ KIRDI?…
Güneş’in çenesini keçiler mi kırdı!
Alper Görmüş, Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili müthiş bir detay yakaladı.
Gazetecilik okullarında okutulması gereken, ajans haberinden manşet çıkarma ustalığını öğreten bir yazı bu.
Rutinden çıkıp önemli bir detayın yakalanması örneği.
Taraf’taki köşesinde bunu ayrıntılarıyla dile getirdi.
Haberin kaynağı Cihan
Haber Ajansı. CİHAN muhabiri Köksal Akpınar 19 Temmuz tarihinde yaptığı haberde, kazada ölen İHA muhabiri İsmail Güneş’in otopsi raporunu yayınlamış.
Kazadan iki yıl geçtikten sonra varlığını öğrendiğimiz rapora göre, Güneş’in sadece bacağı değil çenesi de kırıktı.
Güneş, kazadan sonra cep telefonuyla olayı bildirmiş ve sadece ayağının kırık olduğunu söylemişti.
Ayrıca, hekimler çenesi kırık birinin o kadar konuşamayacağını söylüyor.
Yani, Güneş’in çenesi büyük bir ihtimalle kaza yerine ilk varan birileri tarafından kırılmıştı.
Büyük ihtimalle, helikopterin cihazlarını söken keçilerdir herhalde…
UÇANA KAÇANA MUHALEFET!…
Köprü mü yapılacak mahkeme!; Otel mi yapılacak mahkeme!; Üst geçit mi; mahkeme!; Çivi mi, çakılacak; mahkeme!..Milletin hayrına bir kanunmu çıkak, mahkeme… Muhalefet ve candaşlar, size bir şeyin nasıl yapılamayacağını ya da olamayacağını çok güzel anlatıyorlar. Nasıl yapılacağı konusundaysa hiçbir fikirleri yok, hükümeti suçlamaktan öte…
Çeşitli Makale ve Yazılarım için:
http://www.turklider.org/TR/DesktopDefault.aspx?tabid=1583 da ” Haluk Cangökçe Gözüyle”