STOCKHOLM SENDROMU!..
Bay Kılıçdaroğlu; “AK Parti’ye oy veren yüzde 50” için, yani “Türkiye’deki iki kişiden biri” için demiş ki;
“Halk, Stockholm Sendromu’na yakalanmışsa, biz ne yapabiliriz ki?”
Bay Kılıçdaroğlu, AK Parti’ye oy veren yüzde 50’lik kitleyi “Stockholm Sendromu”na yakalanmakla suçluyor.
Stockholm Sendromu nedir, bilir misiniz?..
Adını, 38 yıl önce Stockholm’deki “başarısız bir soygun girişimi”nden alan, sonrasında da ilişkiler temelinde, sosyoloji ve psikiyatri literatürüne giren bir kavramdır bu…
Kavrama adını veren olay şudur:
1973 yılında Stockholm’de Kreditbanken adlı bankaya giren soyguncular, polis tarafından kuşatılınca dört banka çalışanını rehin alarak, altı gün boyunca direnir…
Altı gün sonunda, polis operasyon yaptığında ise beklenmedik bir durumla karşılaşır. Rehineler, kurtarılmaya aktif biçimde direnir ama, kurtarılırlar. Sonrasında rehineler, mahkemede soyguncu aleyhine ifade vermekten kaçınır.
Dahası, aralarında para toplayıp soyguncuların savunmasına yardımcı olurlar…
Kurbanın kendisini, baskıcının yerine koyup olayları onun gözünden görmesini anlatan Stockholm Sendromu, bugün savaş esirleri, aile içi şiddet mağdurları gibi farklı durumlarda bir anahtar kavram olarak kullanılıyor.
Kısaca ifade etmek gerekirse;
Stockholm Sendromu, “bir kadının tecavüzcüsüne aşık olması” veya bir “idam mahkûmu”nun “cellat”ına aşık olması gibi bir şeydir!..
Bay Kılıçdaroğlu’na göre;
“Halk, hayatından memnun değil”dir, “halkın gelecek ümidi yok”tur, “halkın dağ gibi sorunları vardır” ama gidip AK Parti’ye oy vermiştir!..
Yani halk; kendisini “rehin” almasına rağmen “AK Parti’ye aşık” olmuş ve oyunu ona vermiştir!..
Kabaca, “iktidara teslim” olmuştur!..
İşte bu kafa; “CHP kafasının değişmediğini” gösteren bir kafa yapısıdır!..
Burada, resmen ve alenen “halkın yüzde 50’sine ağır bir hakaret” vardır!..
Demek oluyor ki;
CHP, “Eski tas, eski hamam”dır!..
“Yedisinde” neyse,
“Yetmişinde” de odur!..
En başta dedim ya;
“Katranı kaynatsan da olmaz şeker,
Cinsini sevdiğim, cinsine çeker!”
Söyleyin, öyle değil mi?..
“Eski CHP” de “halkı aşağılıyor” ve “hakaret” ediyordu, “Yeni CHP” de!..
“Eski CHP” de halkı “öküz” yerine koyuyordu, “Yeni CHP” de!..
Halk, “Eski CHP”ye göre de “cahil”di, “Yeni CHP”ye göre de!..
CHP’NİN BAŞINA NİYE GEÇTİN?
Halkı, “Stockholm Sendromu”na yakalanmakla itham eden Bay Kılıçdaroğlu’na sormak lâzım:
Siz de “Postal Sendromu”na yakalanmadınız mı?..
“Dersim Soykırımında katledilen bir dedenin torunu” olmanıza rağmen; “kendi soyuna kast eden” bir CHP’ye “genel başkan” olacak kadar “aşık” olmadınız mı?..
Halk, AK Parti’ye oy verdi diye “hastalıklı bir ruh hali”ne sahipse, “soykırımcı CHP”ye genel başkan olmak, “sağlıklı bir ruh hali” midir?..
Eğer “hasta” arıyorsanız, geçin “ayna”nın karşısına, kendinize bakın!..
Ya da Dersim’e bakın!..
Çünkü, “soykırımcısına aşık” olan, ona “oy” veren sizlersiniz!..
Yani, “hiç değişmeyen” sizler!..
Haa, şunu da söyleyeyim;
Yatın-kalkın da, aldığınız yüzde 26’ya dua edin!..
Çünkü, “alacağınız en yüksek oy oranı”na ulaştınız!..
Görüp-göreceğiniz oy budur!..
Hele de bu “kafa”yla!..
Çeşitli Makale ve Yazılarım için:
http://www.turklider.org/TR/DesktopDefault.aspx?tabid=1583 da ” Haluk Cangökçe Gözüyle”