UCUBEYİ MÜSAİT BİR YERE DİKİN !…
Öyle salağa yatmaya gerek yok…
CHP budur işte!… Cinsi de budur, cibilliyeti de…
Eski CHP, yeni CHP farketmiyor.. Eskiden de böylelerdi, şimdi de..
Milli Şef İnönü döneminde ne ise, Milli Gandhi döneminde de odur CHP!…
Eski CHP zihniyeti, Sultan Ahmet Camii’nin resim galerisi olmasına onay vermişti.. Hatta içerisi karanlık diye caminin kubbesinde delikler açmaya yeltenmişlerdi..Halkın tepkisiyle karşılaşınca kubbeyi delmekten vazgeçmişlerdi.. ( Ressam İbrahim Çallı’nın isteği ve dönemin Maarif Vekili Mustafa Necati’nin marifetiyle(!) gerçekleşmiş bir hadisedir bu.. Daha fazla bilgi için; Bak ‘Google’ arama motoru!..)
Çok laik ve çağdaş, aynı zamanda acayip sanatseverler ya, Sultan Ahmet Camii’ni resim galerisine çevirmişlerdi vakti zamanında!..
Maçaları yeseydi yüzlerce yıllık muhteşem eserin kubbesini deleceklerdi sanat uğruna!…
Siz yine ‘değişti, değişmedi’ tartışmasına devam edin.. Ama şurası tartışılmaz bir gerçek ki, CHP’nin laikçi sanatsever ruhu asla değişmedi!…
Eskişehir’de CHP’li Tepebaşı Belediyesi’nin açtığı resim sergisindeki ‘ucûbe’ temalı resimler bu sanatsever ruhun dışavurumudur!…
Sergiyi açan CHP’li Başkan Ahmet Ataç ‘açtım ama görmedim..’ demiştir!.. Bu da neo-klasik CHP’deki rotatif düşüncenin sanatsal izdüşümüdür!!.. ( Ee, mevzu sanat!.. O kadar olacak.. ‘Adam basbayağı kıvırıyor işte..’ diyecek halimiz yok!..)
Ne var o resimlerde?..
Tesettürlü bir kadının ağzının, kadın iç çamaşırıyla kapatıldığı bir resim var… Kars’daki ucûbe heykelin yıkılmasına karşı nasıl bir mesaj verilmiş anlayamadım.. Ama şurası belli ki,; müslümanlıktan hiç de hazzetmeyen ve hatta nefret eden, sanatçı ruhu kıçından fışkırmış bir denyo yapmış bu resmi..
Diğer bir resimde ise mesaj çok daha açık verilmiş… Ucûbe heykeller camimin iki minaresinin yerine konmuş, heykeller minare olmuş, araya mahya yerleştirilmiş ve üzerine de ‘ucûbe’ yazılmış..
Camiye, inanca ve aslında İslam’a saldırılmış bu resimde..
Neymiş efendim?..
Yıkılan ucûbe heykele karşı gösterilen sanatsal bir tepkiymiş!..
Ey ‘inançlara saygılı laiklik anlayışı’nın feriştahı CHP!..
( Bunu da hiç anlamam yahu.. ‘İnançlara saygılı laiklik’ de ne demekse?.. Kaç türlü laiklik var kardeşim, biri söylese?!..)
Herneyse, heykel yıkıldı artık.. Bir daha da oraya dikilecek hali yok..
Bence siz o ucûbe heykeli alın müsait bir yere dikin!..
Üstelik seçim kampanyasında kullanabilirsiniz.. Vaatlerinize ekleyin..
‘Biz iktidara gelirsek her mahalleye bir heykel dikeceğiz..’ diyebilirsiniz örneğin!..
Şimdi ‘müsait bir yere dikin’ deyince, yanlış anlamayın..
Bununla ilgili bir olay geldi aklıma.. Onu anlatayım da aklınıza bir fesatlık gelmesin..
Ne kadar doğru bilemiyorum ama hadise üstat Necip Fazıl Kısakürek ile adını hatırlayamadığım bir yazar arasında geçiyor..
Bir gün Necip Fazıl’a o yazar hakkındaki fikrini sorarlar..
-Üstat, o yazarın kalemi hakkında ne diyeceksiniz??..
Üstat cevap verir;
-O, kalemini alsın müsait bir tarafına koysun.. Yazmasın…
Bunun üzerine o yazar, Necip Fazıl’ı mahkemeye verir.. Mahkemede hakim sorar;
-Böyle böyle demişsiniz.. Maksadınız neydi, ne demek istediniz?..
Üstat cevap verir ;
-Kalemini alsın, müsait bir yerine koysun, dedim.. Yazmayı bıraksın tenkidinde bulundum.. Müsait yer neresidir?.. Aha gömleğin cebi, ya da ceketin iç cebidir.. Ama kendileri daha müsait bir yer biliyorlarsa, orasına karışamam..
Ve dava düşer…
Ben de onu diyorum zaten..
Heykel için en müsait yer ya CHP Genel Başkanlığı önüdür, ya da İzmir Gündoğdu Meydanı!..
Ama onlar, dikilecek daha müsait bir yer biliyorlarsa, orasını bilmem!...
Hikmet GENÇ
