Önceki gün akşamından itibaren Türkiye bambaşka bir gündemle meşgul olmaya başladı.
Fındık kabuğunu doldurmayan bir tartışma..
367’yi çıkarmıştı birileri..
Şimdi de, 367 benzeri bir başka karar çıktı..
Bu kafa ile gidildiği müddetçe de, daha çoook 367 kararları çıkar..
Oysa çözüm basit idi.
AK Parti’nin önerdiği yargı reformuna, CHP’siyle, BDP’siyle uygulamalardan rahatsız olan herkes destek verseydi, önceki günkü karar çıkmazdı.
Kararı veren Yüksek Seçim Kurulu, eski sistemin bugünkü uzantılarından birisi.
Kim bu YSK üyeleri?
Yargıtay ve Danıştay üyeleri arasından seçilen yüksek yargıçlar..
Hani BDP kıyameti kopartıyordu ya, “Yargıyı ele geçirmek istiyorlar” diye.
Hani CHP, günübirlik kavga çıkartıyordu ya: “Rejimi koruyacak bir tek yargı kaldı. Onu da ele geçirmek için uğraşıyorlar” diye..
Alın size, rejimi koruyan yüksek yargıçların oluşturduğu YSK’nın verdiği bir karar işte.
Şimdi BDP’liler, AK Parti’ye teklifte bulunuyorlar: “Siz de tepki olarak adaylarınızı çekin!”
Oldu beyim.
Siz üç kuruşluk desteği çok görün.
“Anayasa değiştirilecek, gelin evet oyu verin” denildiği zaman, nazlanın.. Oylamalara katılmayıp, anayasa değişikliğini boykot edin.
TBMM’deki boykotla yetinmeyip, bir de halk oyuna sunulduğunda da vatandaşları “evet oyu vermeme”ye davet edin.
Şimdi canınız yanınca, “YSK’ya tepki vermek için AK Parti de adaylarını geri çeksin” deyin..
Ne güzel iş bu..
Eleştirilerim, aynen CHP için de geçerli..
TBMM’de oylama yapılırken, anayasa değişikliğine “hayır oyu” kullandılar.
Daha ötesi, mevcut Yargıtay ve Danıştay üyelerinin sisteme sahip çıkan, hukuka bağlı kişiler olduğunu ileri sürüp, bu sistemin bozulmasına çalışıldığını ileri sürdüler.
Şimdi hukuka bağlı dedikleri yüksek yargıçların aldığı kararı bypas ettirmek için, acilen TBMM’nin toplanması gerektiğini iddia ediyorlar.
Ay ne kadar demokratmışsınız siz böyle!..
Gözlerim yaşardı..
Ali Karahasanoğlu