ASYA’DAN AVRUPA’YA ULUSLARARASI YÜZME YARIŞI… (23 Temmuz 1995)
7.ci “Asya’dan Avrupa’ya Uluslararası Boğaziçi Yüzme Yarışı”na katıldım..
Bu yarışmaya katılmakta ki amacım, dereceye girmek ve ödül almaktan çok, İstanbul Boğazında Asya ile Avrupa’yı birleştiren, Kavacık ile Rumelihisarı, Hisarüstü arasında ve 1.510 m. uzunluğunda ki ikinci köprü olan, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü, sırtüstü yüzerken seyretmek; Rumeli Hisarı’nın önünden geçerken, tarihi yeniden yaşamaktı..
Bu yarışma da birçok aksiliği peş peşe yaşamıştım..
İstanbul Boğazınız serin sularından etkilenmemek için, yarışma öncesi aldığım iki kutu vazelini vücuduma sürdüğümde, yüzücüden çok, Kırkpınar’daki yağlı güreşçilere benzemiştim..
Start verilip suya atladığımda, yağlı suratımdan kayıp, boğazın karanlık sularına batmakta olan gözlüğümü aramam, bana bir hayli zaman kaybettirmişti..
Birkaç sualtı dalışından sonra gözlüğü bulmanın sevincini yaşamam çok kısa sürdü..
Yağlı ellerimle tekrar taktığım gözlüğüm, yoğun bir yağ tabakası ile kaplandığından görüşüm adeta sıfırlanmıştı..
Gözlüğümü mayomun içine sokup, yarışmaya başladığımda iskelede ki son sporcu da suya atlamıştı..
Fatih Sultan Mehmet Köprüsünün altına geldiğimde, sırtüstü yüzmeye başladım…
Görüntü gerçekten muhteşemdi. Acaba, su üstünde yatarak kimbilir kaç kişi bu zevki yaşamıştır?..
Rumeli Hisarı’nın önünden geçerken, şanlı tarihimizi bir kez daha yaşadım. Kalenin burçlarına bayrak çekip “Ulubatlı Hasan” oldum!..
Galatasaray adasını yakından görebilmek için sahile yakın yüzmem, bana yine zaman kaybettirdi..
Marmara denizinden, Karadeniz yönüne doğru çok kuvvetli ters akıntıların olduğunu bu vesileyle öğrenmiş oldum..6.5 Kilometrelik yarış, Ortaköyde ki, Kuruçeşme parkında bitiyordu. En kuvvetli ters akıntıların olduğu finişe varabilmek için olağanüstü bir efor sarf ettim. Ve bu zorlu yarışmayı, 1.16.56 ile bitirdim.