ODTÜ. İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ HİDROMEKENİK LABORATUVARI, EMEKLİ UZMANI HALUK CANGÖKÇE’NİN BAŞARISI…
Haluk Cangökçe’nin adını yeni kuşak, Kıyı ve Deniz Mühendisliği Laboratuvarı, Yalıncak yolu girişindeki merdivenlerin salıanlık duvarında asılı, küçük bir resimden büyütülmüş dalgalı deniz fotoğrafından anımsayacak.
(Şimdiki sayısal fotoğraf olanaklarıyla, 7 katlı bir apartmanın yan duvarını boydan boya kaplayan fotoğraflar üretmek olanaklı da, anılan fotoğrafin büyütüldüğü yıllardaki olanaklar düşünüldüğünde bu, gerçek bir yaratıcılık örneği.)
Daha eskiler, teknik ressamlığını, dostları sanatsal ressamlığıııı, yüzme antrenörlüğünü bilecekler.
“On parmağında on hüner” dedirtebilecek bu arkadaşımız bakın son aylarda neler yapmış:
27 Haziran 2010 ‘da Antalya/Kaş ‘ta yapılan Meis/Kaş Yüzme Maratonunda, 7500 metrelik parkuru, 3 saat 27 dakika 49 saniyede katederek 65-70 yaş grubunda 2. olmuş.
17 Teınmuz 2010’da, İstanbul Boğazında yapılan Kıtalararsı Yüzme Maratonunda, 6500 metrelik parkuru, 1 saat 35 dakika 37 saniyede tamamlayarak 60 yaş üstü grupta 11. olmuş.
Bu başarılarının öyküsünü kendisinden dinleyelim:
“Antalya Kaşta, 13. Likya Festivalinde,Yunanistan’ın Meis Adasından, Antalya / Kaş’a kadar 7500 m uzaklıklı yüzme maratonu ile İstanbul’da yapılacak Kıtalararası Boğaziçi Yüzme Maratonuna katılacağımı çevremdeki insanlara söylediğimde, onlardan ilk duyduğum söz, ‘Sen deli misin?!’ oldu.
Kimi, yaşımın ilerlediğini; kimi, kalbimi fazla yormamam gerektiğini; kimi, bunun bir çılgınlık olduğunu; kimisi de, böyle bir yarışı benim asla bitiremeyeceğimi söyledi. Ne yazık ki toplumumuzun büyük bir bölümü, ileri yaşlarda spor yapmayı ‘delilik’ olarak görüyor, spor yapanlara da ‘deli’ gözüyle bakıyordu.
Yarışlara katılıp katılmama arasında gelgitler yaşadığım günlerde, bilgisunar adresime gelen bir ileti, son kararımı vermemde bana yardımcı oldu:
Baba Yüreği adlı videoda, kalp hastası Dick Hoyt’un, doğuştan özürlü oğlu Rick ile katıldıkları maratonun öyküsü, insan isteyince her türlü zorluğun üstesinden gelebileceği anlatılıyordu.
Başarı için parolaları ise, ‘Yes you can’ (evet yapabilirsin) idi. Evet, eğer ben istersem her şeyi yapabilirdim. (Videoyu İzlemek için : http://www.dailymotion.com/video/xg3eng_baba-oyul_sport)
Çevremden gelen eleştirilere kulaklarımı tıkayıp 27 Haziran 20l0’da Antalya/Kaş’ta yapılacak Meis/Kaş Yüzme Maratonu ile 17 Temmuz 2010’da, İstanbul Boğazında yapılacak KıtalararasıYüzme Maratonuna katılmaya karar verdim.”
“ODTÜ’nün olimpik yüzme havuzunda, haftada iki, zaman zaman da haftada üç gün (klor allerjime inat) sekiz ay sürede toplam 260 km yüzdüm.
Deniz antrcnmanlarım için, yarışmadan bir ay önce Kemer’de kampa girdim.
Deniz suyunun soğukluğuna inat, sabah güneş doğmadan suya girip saatlerce yüzerken kulaklarımda insanlann bana söyedği, ‘Sen deli misin?’ sözleri vardı.”
“Sonuç, bu yazının başında aktanlan gibi oldu.”
“İki yarışın da bitiş noktasına vardığımda, yıllar önce yetiştirdiğim yüzücülerim ve dostlarım beni kutladılar.
Yüzme maratonuna gireceğimi söylediğimde bana ‘Sen deli misin?’ diyenlere karşılık, bu insanlar beni çılgınca alkışladılar.
Sporculuk yaşantımda sayısız birincilikler almış, kupa ve madalyalarla ödüllendirilmiştim. Ancak bu kadar duygulandığımı anımsamıyorum.
Tuzlu göz yaşlarım, bedenimdeki tuzlu deniz suyuna karıştı!
Anladım ki bu ülkede sporu seven, sporu alkışlayan insanlar da var ve sporun, özellikle de yüzmenin yaşı yok.”
“Şimdi Ankara’daki evime dönecek, Kaş Maratonunda bana verilen madalya ve ‘delilik’ belgem ile Istanbul Boğazında yapılan Uluslararası Yüzme Maratonunda, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesince verilen, ‘Kıtalararası Yüzücü’ sertifikamı duvara asıp atrenman yapmak üzere havuza gideceğim.
Başarı için parolam ise, ‘Evet, istersen her şeyi yapabilirsin’ olacak.”
Haluk Cangökçe arkadaşımızı yürekten kutlar, başarılarının sürmesini dileriz.
