TÜRK OLMAK !…

Pazar, Mayıs, 2011
1893
Ana Sayfa ·Biz Türkler ·TÜRK OLMAK !…

TÜRK OLMAK…
Amerika’dan bir vatandaşımızın  ‘Türk olmak nasıl bir duygudur ?’ konulu yazısı

Aslında çok şeydir, Türk olmak
TÜRK OLMAK;
Osmanlı’nın borcunu ödemektir. Hovarda babanın borçla yaşayan evladı gibi.
Kosova’da ve Bosna’da, Batı Trakya’da ve Makedonya’da bilmem kaç asır geçmişte kalan meselelerin hesabını vermektir.
TÜRK OLMAK; 
Kıbrıs’ta, Hocali’da, Anadolu’da ve Balkanlar’da  soykırıma uğrayıp, karşılığında yapmadığın  soykırımla suçlanmaktır.
TÜRK OLMAK; 
Faşist  olmaktır!, vatanına, milletine, tarihine sahip çıktığında…
Demokrat ve çağdaş olmaktır, Vatanına, milletine, tarihine sövüldüğünde…
TÜRK OLMAK;
Lisanının Avrupa’da yasaklanmasıdır ve yine Türk olmak kendini ve derdini anlatamamaktır.
Avrupa’da hor görülmek Türk olmaktır, 
Ataların bir çok asır önce  Viyana’yı kuşattığı için ve hoş görülmemektir. (Tabii ki – sadece kuşatıp; Napolyon gibi bütün Viyana’yı yakmadığın için.)
TÜRK OLMAK; 
Selanik’te Pontus Anıtı’nın, Viyana’da çiğnenen yeniçeri minberinin ve Malta’da papazın üzerine bastığı Türk bayrağı heykelinin önünden geçmektir.
Türk olmak zordur, çetindir ve eziyetlidir. 
Üç kıtadan dönüp, bir küçük yarımada da misafir muamelesi görmektir. 
Sayısız imparatorluk kurmak Türk olmaktır, aynı zamanda sayısız imparatorluk yıkmak da Türk olmaktır.
TÜRK OLMAK; 
Arabaya koşulan ilk atın vatanında, ilk yazılı antlaşmanın imzalandığı yurtta, 
yazının bulunduğu, paranın icat edildiği her metrekaresinden  bereket fışkıran bu yurtta, kalkınmak için yabancı sermaye beklemektir.
TÜRK OLMAK;
Truva’dan bu yana, 
Sümer’den bu yana serpilerek gelse de, tarihten eski bu topraklarda, bütün zamandan damıtılarak gelen yüksek değerlerine rağmen, bir haftalık hafıza ile yaşamaktır.
Doğu Roma’yı da, Batı Roma’yı da yıkıp, yeni Roma olan AB’ye girmeye çalışmaktır, Türk olmak.
TÜRK OLMAK;
Mostar’da köprüdür, 
Kerkük’te kaledir, 
İstanbul’da Kızkulesi’dir, 
Anadolu’da buğdaydır, 
Çukurova’da pamuktur, 
Ege’de tütün, 
Karadeniz’de fındık, 
Trakya’da ayçiçeğidir.
TÜRK OLMAK;
Çanakkale’de ölmektir. 
Çanakkale’de ölmeden önce düşmana su vermektir, onun yaralısını sırtında kendi hastanesine taşımaktır.
Düşmanın ardından rahmet okumak, kanlısından helallik almaktır. 
Kar yağdığında kayak yapmayı değil, evsizleri düşünmektir. 
Balkon köşesine kuşlar için, kışın ekmek kırıntısı, yazın su koymaktır. 
Yağmura rahmet, kara bereketdiye bakmaktır.
TÜRK OLMAK;
Harap bir ülkede, zengin ülkelerin müstemlekesini reddedip, tahtadan kılıç ve ipten üzengi ile, paylaşacak ve sahiplenecek tek varlığı fakirlik olmasına rağmen, 
yedi düvele meydan okumaktır.
TÜRK OLMAK;
Askere davul-zurna ile uğurlanmaktır, belki de dönmeyeceğini bilerek. 
TÜRK OLMAK;
Annenin, şehit oğlunun ardından; ‘Bir oğlum daha olsun, onu da vatan icin göndereceğim.’ demesidir. 
Babanin gözyaşlarını tutarak, tabutuna son kez dokunurken ‘Vatan sağolsun!’ demesidir.
TÜRK OLMAK;
Türk çayında radyasyon olmaz!’ yalanları ile, “Gusül abdesti alana AIDS bulaşmaz!” dolanları ile yaşamaktır.
Her hükümetin enkaz devraldığı, ama asla ardında enkaz bırakmadığı ülkede olmaktır.
TÜRK OLMAK;
Ecdadın yaşadığı kıtlıktan dolayı, çayın yanında gelen şekerden fazla olanı garsona geri vermektir. 
Aynı nedenle Türk olmak, yemeği ziyan etmekten korkmaktır. 
Göz hakkına, diş kirasına saygıdır.
TÜRK OLMAK;
Evindeki bir kap aşın yarısını Tanrı misafirinevermektir. 
Kendi yerde, misafiri döşekte yatırmaktır Türk olmak.
TÜRK OLMAK;
Milli maçta ağlamaktır. 
Ayhan Işık’a, Belgin Doruk’a aşık olmaktır. 
TÜRK OLMAK;
Aşkını ölesiye sevmektir.
Aşkı için  ölmektir, öldürmektir. 
Sevdiceğinin elini bir kez tutamadan, toprağa girmektir.
En güzel aşk şiirlerini yüreğinde hissetmektir. 
Eşkiyaya türkü yakmaktır, Türk olmak.
Milletine sövmektir, ama  başkasına sövdürmemektir, Türk olmak.
TÜRK OLMAK;
Yunus’u bilmektir, 
Aşık Veysel’i sevmektir.
Mevlana’yi, Haci Bektaş-i Veli’yi ve Hoca Yesevî’yi tek bir satırını okumasa dayüreğinde taşımaktır.
TÜRK OLMAK;
Saz çaldığında, ney üflendiğinde, kös dövüldüğünde ve kaval çaldığında, yüreğinin derinlerinde bir sızı sezmektir, 
Bir de Yemen Türküsü’nde…
Hayatın sana verdiklerine ‘Nasip’, vermediklerine  ‘Kısmet’demektir. 
Her işin  ‘Hayırlısına’inanmaktır ve ağlamamak için çok  gülmekten çekinmektir.
TÜRK OLMAK;
Asya’da batılı, Avrupa’da doğulu diye tepki görmektir.
Irk sözünü bilmeden yaşamak, yaradılanı Yaradan’dan ötürü sevmektir.
Magazin programları ile dizilerin arasına sıkışsa da, silkinip üzerindeki ölü toprağını atabilmektir.
TÜRK OLMAK;
Mahalle maçı için aynı saatte, on kişi buluşamazken, milyon kişinin bir araya gelmesidir.
Tavla oynarken bile kavga ederken, milyon kişinin kavga etmeden gösteri yapabilmesidir.
TÜRK OLMAK;
Buhran zamanında Arjantin’de de mağazalar yağmalanırken, daha ağır buhranda sıraya girerek, sorumlusuna en ağır cezayi  tek bir cam kırmadan sandıkta kesmektir.
TÜRK OLMAK;
En zayif gününde bile dünyaya meydan okumak, en dertli gününde bile her ufunetin bir şafakta biteceğini bilerek tevekkül göstermektir.
Zor iştir Türk olmak. Türk olmak; 
Anadolu’da her düşen yağmur damlasına hamdetmek, her çıkan başak için şükretmektir.
TÜRK OLMAK;
Medeniyetler mezarlığı Anadolu’da dik durabilmektir…

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE…

Araç çubuğuna atla