Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının emekliliklerini istemesi çok iyi olmuştur…
Bu subaylar, hem darbe planlarını biliyorlardı hem de başarısızlardı. Türkiye’de Hantepe saldırısı gibi kaç saldırı oldu düşünün?
Kaç tane Mehmetçiğimiz şehit oldu düşünün. Binlerce çocuk şehit oluyor bunların kılları kıpırdamıyordu. Heron’lar var, gece görüş sistemleri vardı kullanılmıyordu..
“YAŞ zirvesi öncesi tutuklu generallerin terfi ettirilmesine çalıştılar. Ama bu konuda yapacak birşey yok. Kanun, yönetmelik açık. Tutuklu olan bir subay bir de terfi mi ettirilecek? Bu, kanunen imkansızdır.
Mahkemeler, savcıların öne sürdüğü savları önemli buldular ki bu generalleri tutukladılar. Tutuklu generallerin tutukluluk hallerine defalarca itiraz edildi, neden tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmadılar? Demekki mahkemeler haklarındaki savları çok önemli görüyor.
Bu durum demokrasilerde son derece doğal dır. Paşaların istifası, “hükümetin demokratikleşme çalışmalarına tepki” olarak yapılmıştır..
Bir genelkurmay başkanı gider diğeri gelir. 1960 askeri darbesinde Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun dahil 235 general ve 5 bin subay ordudan atıldı. Ne oldu peki? Bu makamlar boş mu kaldı?”
Bu aşamada, Jandarma Genel Komutanı’nın genelkurmay başkanı olur. “Kaygıya mahal yok. Tüm generaller istifa etse bile bu millet generallerle kaim değil. Balyoz’dan yargılanan generallerle ilgili hükümetin tavrı belli, , tamamının emekli olmasını istiyordu. Tutuklanan subaylar zaten kanunen terfi ettirilemez. Hükümet bundan geri adım atmadı. Bu emekliliklerde bu tavrın da etkisi vardır.
Devlette devamlılık esastır. Bu, Amerika’da da olur, Fransa’da her yerde olur. Demokrasilerde bunlar gayet normaldir.
Polemik konusu yapmaya gerek yoktur…