ÖMRÜMÜZ…
Tüketmek için bunca acele ettiğiniz ömrümüz takvim yapraklarına onca hızla çevirdiğiniz akreplere yelkovanlara, içine gönüllü daldığınız o insafsız rutin çarkına şöyle bir uzaktan baktığınızda ne hissediyorsunuz?
“Ne kadarı benim hayatım” diye soruyor musunuz?
Ne Kadarını başkaları yaşamış benim yerime….
Ya da ben başkalarının?..
“Aynadakinin ne kadarı ben’im, ne kadarı oynadıklarım?
Sevgiyi koydum kum saatinin dolu dizgin akıp giden kumlarının her bir zerresine….
Çünkü bir tek sevgi var elimizde; yaradan sevgisi bunca yıldan damıtılıp gelen..
Yine bir tek o kalacak, yaşanacak yıllarından geriye…
Bir tek sevgi olacak bunca telaştan artakalan ötesi yalan…
“Bir taş attın, önce hızla yükseldi, sonra yavaşlayarak.
Derken doruk noktasına vardı. Bir an zirvede durur gibi oldu, sonra düşmeye başladı.
Düştükçe hızlandı, nihayet yere ya da yerine döndü…
İşte, senin ömrün de tıpkı böyle başlar, geçer ve biter. Topraktan kalkar, toprağa düşersin.
Olgun bir yaşa kadar yükselir, sonra inişe geçersin.
Çocuklaşır, bebekleşir, sonunda toprak olursun…
Fakat sen bir taş değilsin, taş yeşermez, sen yeşerirsin.
Bir başka iklimde, dingin bir dünyanın sonsuzluk bahçesinde can ve ten kazanırsın.
Orada ne yükselme vardır ne de düşme.
ÖMÜR DEDİĞİN NEDİR Kİ ?…
Bir düşün son nefesinde seni hediyelik bir paket gibi sarıp sarmalayıp sonsuzluğa uğurlarken el sallayamasın gidişine bile, üç beş seveninde varsa eğer taşırlar seni omuzlarında…
Yoksa son durak kimsesizler mezarlığı…
Ömür dedigin nedir ki
Yüregin tuttugu kadar
Düşlere yattıgın kadar..
Hayale kaldıgın kadar..
Yaşamaya geç kaldıgın kadar…
Ömür dedigin nedir ki,
Göz açıp kapanıncaya kadar …
Ömür dediğin biraz kül biraz dumandır gönül ocağında…
Aşk tutuşturur, yılları ısıtır,
Yürek pişer aşkın narında,
Tecrübe düşer tabağına, söndürür hezeyanları, heyecanları…
Geriye kalan ağarmış saçlardır tel tel…yani bir avuç kül…
Ecel üfler, savurur ebediyete…
Ocak da kor da kül de yalan olur musalla üzerinde…
Ömür dedigin ne ki ,
Hayatı yaşayanlara sor..
Ömürlü olanlardan haber ver
Ömür mü seni senmi ömrünü verdin
Bilen varsa haber ver
Ömür dediğin nedir ki
Bile bile acıyı çekersin kendine
Mutluluk bir adım ötede iken
Doymazsın daha fazlasını ararsın
Cam kenarında vızıldamak
Bakracını yüreğine sarkıtmak zor gelir de
Oturdugun yerden şekva edersin
Ömür, bir ömre sıgdıramadıklarına vah etmek çoğu zaman
Ya da bir ayagın geçmişte hayıflanmak
Şimdi ömür dediğin nedir ki
Elindekilerle yetinmek
Ve sevdiklerinin eline sımsıkı sarılmak vaktidir zannımca..
Ömür bitince hayıflanacak çok vakit olacak zira..
*Bitmez sanıldığı kadar uzun olmayan, bir nefesliktir bir nefes.
*Ömür dediğin kısa soluklu bir maceradır; çok sonradan, değmezmiş diyeceğin insan uğruna heder edilen…
*Ömrün tamamı üç gün süren yarın, dün bugün…
*Azraile hoş geldin diyebilmektir ömür….
—————————————–
Çeşitli Makale ve Yazılarım için:
http://www.turklider.org/TR/DesktopDefault.aspx?tabid=1583 da ” Haluk Cangökçe Gözüyle”