EMİN MİSİN?…
Yağmurun bir gün dinmeyeceğinden, hiç bitmez görünen yaşam ırmağının bir gün kurumayacağından, seni alıp diyardan diyara gezdiren rüzgarın
duruvermeyeceğinden emin misin?…
Hep atan yüreğinin duruvermeyeceğinden, gören gözünün hep göreceğinden, duyan kulağının hep duyacağından emin misin?…
“Ben olmazsam olmaz” dediğin işlerin hiçbir zaman sensiz yapılamayacağından, sen olmazsan dünyanın duruvereceğinden,
seslendiğinde titrettiğini sandığın şu dağların hep emrinde olacağından emin misin?…
Sana uzanan ellerin hep yanında olacağından, yüreğini verdiklerinin bir gün sırtlarını dönüp gitmeyeceğinden emin misin?…
Boynuzsuz koyunun, boynuzlu koyundan hakkını alacağı günde; balıklardan kuşlara, ağaçlardan güneşe, üzerindeki mesajları okuyup anlamadığın yaratılmışların senden şikayetçi olmayacağından eminmisin?…
Karanlığın içinde kaybolup giden çığlıkları duyabildiğinden, yüreğindeki ışıktan başkalarına da verebildiğinden emin misin?…
Güzel bir yaşam yaşadığından, yapabileceğin herşeyi yaptığından emin misin?…
Tüm bunlar için bir kez daha fırsatın olacağından gerçekten emin misin?….
DÜN….
Dün kopan bir yapraktı, düşen bir kuru daldı,
Bugünden güzel değil bulacağın yarında,
Aç ellerini bir bak yanan avuçlarında,
Dün gitmiş yarın yok bize bir bugün kaldı..
DÜN GELDİ GEÇTİ YARIN VAR MI ?…
Dünya bir penceredir, her gelen bakarak geçip gider…(Haluk Cangökçe)
http://www.turklider.org/TR/DesktopDefault.aspx?tabid=1583 da ” Haluk Cangökçe Gözüyle” de, diğer yazı ve makalelerim var…