27 Ekim 2011 Perşembe
AĞUSTOS BÖCEĞİ İLE KARINCA…
ÇİN VERSİYONU…..
Karınca bütün yaz çalışır evini, yiyeceklerini hazır eder.
Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, vur patlasın çal oynasın yazı geçirir.
Ve kış gelir…
Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde kışı geçirirken, Ağustos böceği açlık ve soğuktan iki gün sonra ölür.
FRANSA VERSİYONU…
Karınca bütün yaz çalışır evini, yiyeceklerini hazır eder. Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, Vur patlasın çal oynasın yazı geçirir..
Ve kış gelir…
Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde sıcacık kışı geçirmeye hazırlanırken kapı çalar.
Bakar elinde bavulu ağustos böceği; “N’aber aptal komşum?, Ben kışı geçirmek için Karaib Adaları’na gidiyorum da, bir isteğin var mı sorayım dedim. Hadi bana eyvallah.”
TÜRKİYE VERSİYONU…
Karınca bütün yaz çalışır evini, yiyeceklerini hazır eder.
Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder, vur patlasın, çal oynasın yazı geçirir.
Ve kış gelir…
Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde kışı geçirirken, ağustos böceği bir basın toplantısı düzenleyerek,
“Etrafta onca aç ve Üşüyen varken, karıncalar nasıl bir vurdum duymazlıkla sıcacık yuvalarında yaşayabiliyorlar” diye olayı kamuoyunun vicdanına sunar..
ATV, KANAL D, STAR, HABERTÜK, SHOW ve bir çok gazete zavallı aç ve açıktaki ağustos böceği ile karnı tok sırtı pek karıncanın resimlerini yan yana yayınlayarak tarafları tartışmaya davet eder.
Türkiye olayın şokunu yaşamaktadır.
Nerededir bu devlet?
YBKD (Yeşil Böcekleri Koruma Derneği)’ nden bir temsilci VAKİT, AKİT, ZAMAN, YENİŞAFAK, SAMANYOLU, 24, ÜLKE TV’ye giderek 30 yıldır çektikleri sefaletin tek nedeninin sırf yeşil renkli olmalarından kaynaklandığını anlatır.
Nobel ödüllü ünlü yazarımız Orhan PAMUK ve tanınmış aydınlarımız olayı Avrupa düzeyinde protesto ederek Türkiye’yi kınarlar.
Konu Bakanlar Kurulu’nda tartışmaya açılır ve Başbakan TGRT ve SAMANYOLU TV’ye verdiği özel demecinde
“Daha önceki hükümetler tarafından bunca yıldır sorunları göz ardı edilen değerli ağustos böceği kardeşlerimizin bundan böyle huzur ve refah içerisinde yaşamaları için gerekenler yapılacaktır” der.
Diğer yandan Reha MUHTAR karıncayı canlı yayına çıkararak, “Ey karınca!, kendi reklamını yapmak için zavallı bir ağustos böceğinin içler acısı durumundan yararlanmaya utanmıyor musun?” diye bir güzel haşlar.
Ertesi akşam TEKE TEK’te ise, karınca, “Ağustos böceğinden yürüttüğün para ve yiyecekleri nerede akladın, öt çabuk” diye Fatih ALTAYLI’ dan bir güzel dayak yer.
TARAF bundan talimat üzerine bir haber yapar.
“Bunun tek suçlusu TSK…”, “… Belgeli Böcek Harekatı / Senaryosu / Sendromu / Fiyaskosu / Cuntası / İhtilali / Planı /…” diye, balon uçurur.
En sonunda karıncayı içeri tıkarlar.
Ve Ağustos Böceği onun evine yerleşir, yiyeceklerine konar, eşyalarının üzerine yatar ve refah içerisinde gül gibi yaşar gider….
HALUK CANGÖKÇE VERSİYONU…
Karınca bütün yaz çalışır evini, yiyeceklerini hazır eder.
Ağustos böceği de yan gelir yatar ve karıncayla alay eder..
Vur patlasın çal oynasın yazı geçirir..
Ve kış gelir…
Karınca sıcacık yuvasında karnı tok bir şekilde sıcacık kışı geçirmeye hazırlanırken kapı çalar.
Bakar elinde bavulu ağustos böceği;
“N’aber aptal komşum?, Ben Paris’e gidiyorum, bir isteğin var mı sorayım dedim”. der.
Bunun üzerine karınca da;
“Sevgili ağustos böceği Parise gidince La Fontaine’nin mezarına git ve benim için mezarının üzerine sıç”! der…
SONUÇ:
Masallar küçükken uyuyuncaya kadar, büyüyünce de uyanana kadardır…H.C
—-
Çeşitli Makale ve Yazılarım için:
http://www.turklider.org/TR/DesktopDefault.aspx?tabid=1583 da ” Haluk Cangökçe Gözüyle”