AHLÂKSIZLIĞI MEŞRULAŞTIRAN SÖZLER

Pazar, Aralık, 2025
1333
Ana Sayfa ·Hayat ve Yaşam ·AHLÂKSIZLIĞI MEŞRULAŞTIRAN SÖZLER

AHLÂKSIZLIĞI MEŞRULAŞTIRAN SÖZLER

Ahlâk, bir günde yıkılmaz.
Ahlâk, küçük cümlelerle aşındırılır.

“İşini yap da nasıl yaparsan yap” denir önce.
Sonra “Bu devirde böyle” diye üstü örtülür.
Doğruyu söyleyene parmak sallanır:
“Doğruyu söylemek sana mı kaldı?”

Yanlış, parçalara bölünür ki suç görünmesin:
“O iş ayrı, bu iş ayrı.”
Gerçek, çarpıtılır:
“O iş bildiğin gibi değil.”

Vicdan, geçici rafa kaldırılır:
“Köprüyü geçene kadar.”
Günah küçültülür:
“Bir kerecikten bir şey çıkmaz.”
Ve nihayet utanmadan sorulur:
“Hangi devirde yaşıyoruz?”

İşte tam da bu cümlelerle, yanlış normalleşir, ahlâksızlık makul hâle getirilir,
hırsızlık kurnazlık, suskunluk akıllılık sanılır.

Sonra aynı ağızlar başlar yakınmaya:
“Artık Türkiye’de yaşanmazmış…”
“Başını alıp gidecekmiş…”

Gidecek yer bulacağını sanır ama bilmez ki, ahlâkını kaybeden insan nereye giderse gitsin kendi yükünü de yanında taşır.

Bu saatten sonra başını alıp gidecek yer yok.
Ancak başını alırsın…
Çünkü kaçtığın ülke değil, yüzleşmek istemediğin aynadır.

Ahlâk, bir günde yıkılmaz.
Ahlâk, küçük cümlelerle aşındırılır.

İşini yap da nasıl yaparsan yap” denir önce.
Sonra “Bu devirde böyle” diye üstü örtülür.
Doğruyu söyleyene parmak sallanır:
Doğruyu söylemek sana mı kaldı?

Yanlış, parçalara bölünür ki suç görünmesin:
O iş ayrı, bu iş ayrı.
Gerçek, çarpıtılır:
O iş bildiğin gibi değil.

Vicdan, geçici rafa kaldırılır:
Köprüyü geçene kadar.
Günah küçültülür:
Bir kerecikten bir şey çıkmaz.
Ve nihayet utanmadan sorulur:
Hangi devirde yaşıyoruz?

İşte tam da bu cümlelerle, yanlış normalleşir, ahlâksızlık makul hâle getirilir, hırsızlık kurnazlık, suskunluk akıllılık sanılır.

Sonra aynı ağızlar başlar yakınmaya:
Artık Türkiye’de yaşanmazmış…
Başını alıp gidecekmiş…

Gidecek yer bulacağını sanır ama bilmez ki, ahlâkını kaybeden insan nereye giderse gitsin kendi yükünü de yanında taşır.

Bu saatten sonra başını alıp gidecek yer yok.
Ancak başını alırsın…
Çünkü kaçtığın ülke değil, yüzleşmek istemediğin aynadır.

AHLÂKSIZLIĞI MEŞRULAŞTIRAN CÜMLELERİN İTİRAFNAME’Sİ

Ahlâk bu ülkede bir gecede ölmedi.
Cümle cümle boğuldu.

İşini yap da nasıl yaparsan yap” dediniz,
namusu kenara koydunuz.

Bu devirde böyle” dediniz,
rezilliği çağın gereği ilan ettiniz.

Doğruyu söyleyene hırladınız:
Doğruyu söylemek sana mı kaldı?

Yanlışı makyajladınız:
O iş ayrı, bu iş ayrı.

Gerçeği eğip büktünüz:
O iş bildiğin gibi değil.

Vicdanı askıya aldınız:
Köprüyü geçene kadar.

Günahı küçülttünüz:
Bir kerecikten bir şey çıkmaz.

Sonra da utanmadan sordunuz:
Hangi devirde yaşıyoruz?

Evet, hangi devirde yaşıyoruz biliyor musunuz?
Hırsızlığın kurnazlık, susmanın akıl, yalanın strateji sayıldığı bir devirde.

Ve şimdi aynı ağızlar ağlıyor:
Artık Türkiye’de yaşanmazmış…
Başını alıp gidecekmiş…

Ne güzel numara!
Memleketi kirlet, ahlâkı çürüt, yanlışa alkış tut, sonra bavul hayali kur!

Ama acı gerçek şu:
Bu saatten sonra gidecek yer yok.
Çünkü kaçmak istediğin ülke değil, yaptıkların.

Başını alıp gideceğini sanıyorsun ya…
Yok öyle.
Ancak başını alırsın.
O da aynaya çarpıp geri gelir.

Çünkü ahlâkını kaybeden adamın pasaportu da yoktur, istikameti de.

Ankara 28.12.2025

Araç çubuğuna atla