NEYMİŞ, AK PARTİ İKTİDAR OLDUĞU DÖNEMDE ÇOK ŞEHİT VERMİŞİZ!…
NEYMİŞ, TAYYİP ERDOĞAN ŞEHİTLERİN KANINDA BOĞULACAKMIŞ!…
Bu tezi savunanlara ve AKP ve Tayyip Erdoğana insafsızca saldıranlara birkaç sorum olacak..
* Ekim 2007’de Hakkari-Yüksekova’daki Dağlıca karakolunda, PKK baskınının düzenleneceğine dair istihbaratı, günler önce ilgili tüm birimlerine bildirildiği halde, önlem almayarak, 13 askerini şehit veren, “Hangi Ülke Genel Kurmay Başkanlığı?” …
* 3 Ekim 2008’de Aktütün Karakolu bir grup PKK’lı tarafından basılıp da, 23 askerin yaralanıp, 15 askerin şehit düştüğü dakikalarda Antalya’da diğer paşa arkadaşı Bilgin Balanlı’yla golf oynadığı ortaya çıkan general; “Hangi ülkenin Generali?”
* Hakkâri’nin Çukurca İlçesi kırsalında askeri aracın geçişi sırasında patlayan ve kendi altı askerinin şehit olmasına sebep olan mayını koyanlar ” Hangi Ülkenin Askerleri”?…
* Elazığ Karakoçan’da, uyuduğu için bir teğmen tarafından eline bomba vererek, adeta ölüme mahkûm edilen gencecik 4 askerlerimizin, Kaza değil, ceza sonucu öldüğünü söyleyerek, gerçeği kamuoyundan saklamak isteyen, “Hangi Ülkenin Genel Genel Kurmay Başkanlığı?”…
* Onyedi şehit verildiği sırada tatilini bile kesmeyen, hatta bulunduğu yere getirilen şehidin cenazesine bile gitmeyen, Aktütün baskınında askerlerimizin şehit edilmesini duymayan, “Hangi ülkenin kuvvet komutanı?”
* 27 Mayıs 2010 da; Hakkari Çukurca’da yedi askerimizin şehit olmasına neden olan mayınınları, hangi ülkenin komutanları döşedi?…
* PKK’lı teröristlerle irtibatlı havacı bir subayın görüştüğü üst rütbeli bir subaya “kendi adamlarımız” dediği teröristlere çok zayiat verdirdiği gerekçesiyle Heronlar’ın düşürülmesi ya da koordinatlarının değiştirilmesini isteyen, “Hangi Ülkenin Subayı?”…
* Aradığı komutanına PKK’lıları kastederek ‘Çok zayiat veriyoruz, Heronları düşürün’ diyen bir üsteğmenin, bu talebe ‘Bir çaresine bakarız’ diye karşılık veren bir yarbayın görev yaptığı; MİT’in bu konuşmayı tespitinden sonra üç yıldır bu konuyu soruşturup sonuca bağlayamayan bir anlayışın egemen olduğu ordu, “Hangi Ülkenin Ordusu”…
* PKK’lılar için “bizim adamlar” diyen ve “çok zaiyat veriyoruz, heronları düşürelim” şeklinde konuşmaları dinlemeye takılan Üsteğmen Yüzbaşılığa, “çaresine bakarız” diyen, Yarbayı ise Albaylığa terfi ettiren, “Hangi ülkenin Genel Kurmayı?”…
* Karakolun karşısında dolaşan terörist grubunu çoban, dağda kekik toplayan köylüleri ise terörist sanan, bu ‘sanı’sını da hiç sıkılmadan dile getiren komutanların görev yaptığı, terfi aldığı, yükseldiği bir ordu, “Hangi Ülkenin Ordusu?”…
* Bu ülkede 30 yıldır, 21 yaşındaki çocuğu, 3 aylık dandik bir eğitimden sonra 21 yıldır o dağlarda yaşayan kahpelerin önüne kurbanlık koyun gibi süren, sonra onlar katledilince hemen yerine yenilerini koyan, onlar da öldürülünce, “Tohumuna para mı verdim” dercesine yenilerini bir daha bir daha süren; “Hangi Ülkenin Ordusu?”…
* Kendi döşediği mayınların üzerine kendi askerini süren; bu gerçek ortaya çıktığında da olayı soruşturmak yerine ‘olur böyle şeyler’ deyip ölüme neden olanları teselliye kalkışan komutanların bulunduğu bir ordu, “Hangi Ülkenin Ordusu?”…
* “Fırsat eğitimi” olarak nitelenen ceza türüyle kendi askerinin eline pimi çekilmiş el bombası tutuşturan, patlayan el bombasıyla ölen dört asker için ‘kazayla şehit oldular’ bilgisi veren bir ordu, “Hangi Ülkenin Ordusu?”…
* Dağlıca’da baskın yapılacağını, istihparat raporları ile önceden bildirdiği halde, hiçbir önlem almayan, tam aksine Dağlıca taburundaki asker sayısı azaltan, PKK’nın geleceği yoldaki mevzileri boşaltan, askerlerin el bombalarını toplatan, komutanı taburu bırakıp düğüne giden, “Hangi Ülkenin Silahlı Kuvvetleri?” …
* Toplam 28 askerin şehit olduğu Dağlıca ve Aktütün baskınlarındaki çok ciddi ‘ihmal’ iddialarını incelemek yerine, ihmali dile getirenleri baş parmağını sallaya sallaya tehdit edip ‘hain’likle suçlayanların yönettiği bir ordu, “Hangi Ülkenin Ordusu?”…
* “Çok PKK’lı ölüyor düşürün şu Heronları” çıkışında bulunan üsteğmen ve “bir çaresine bakarız” yanıtını veren yarbay, “Hangi Ülkenin Subayları?”.
* “Heron görüntüleri”ni bir “film” izler gibi izleyip hiçbir tedbir almayanlar ve “6 askerin şehid olmasına” yol açanlara “hesap sormak” yerine, “görüntüleri kamuoyuna sızdıranlar”ın peşine düşüp, sanıkları korumaya ve kollamaya çalışarak, suçlulara yardım ve yataklık yapma yoluna sapan; “Hangi Ülkenin Genel Kurmay Başkanlığı?”
* 19 Haziran günü Gediktepe’de yaşanan baskını engelleyemeyen ve 11 gencimiz şehit oluduktan sonra, askerlik literatürüne geçecek bir ifade kullanarak, “teröristleri koyun zannettik” diyen, “Hangi Ülkenin Subayları?”.
* Bombalanacak hedeflerin koordinatlarını Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na 18 kez yanlış verip, hedefleri vurmaya giden jetlere, dağı taşı bombalatanlar, “Hangi Ülkenin Subayları?”.
Genelkurmay ve Jandarma tarafından kendilerine yedi gün önce verilen 230 PKK’lının bulunduğu yerlere dair istihbaratı geciktirip, PKK’lılar bölgeden ayrıldıktan sonra rapor hazırlayan yüzbaşı, “Hangi Ülkenin Subayı?”.
* 2 Ağustos 2005 Salı günü, uçuş öncesi bomba kızaklarını kontrol etmeyip havalanırken Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda değeri bir milyon doları bulan AIM-120B füzesini piste düşüren subay,”Hangi Ülkenin Subayı?”.
* Uçuş öncesi bomba kızaklarını kontrol etmeyip, değeri bir milyon doları bulan AIM-120B füzesini piste düşürdüğünün farkına daha sonra varan ve bu olayı da Hava Kuvvetleri dergisinde, “Hepimize ders olsun” başlığıyla anlatan; Bu itirafa rağmen hakkında herhangi bir işlem yapılmayan subay ,”Hangi Ülkenin Subayı?”.
* 230 PKK’lının bulunduğu yerlere dair istihbaratı geciktirip, PKK’lılar bölgeden ayrıldıktan sonra rapor hazırladığı iddia edilen komutan “Hangi Ülkenin Subayı?”.
* ” Emir-komuta birliği sağlayamıyoruz; Sevk ve idare edememişiz; İHA’dan görüntü almak gibi bir nimet var, koordine edemiyoruz; Teknik imkânları kullanamıyoruz; Eğitim ve tatbikatımız zayıf; Her yere kontrolsüz mayın döşedik!. Bunlar çok tehlikeli şeyler, bunları kim döşemiş, biz. Şimdi ben desem ki yetkililere ‘Yav bizimkiler mayın döşemişlerdi. 10 – 20 sene evvel. Başıboş bırakıp gitmişler.’ Ne derler. Döşerken aklınız neredeydi derler. Maalesef döşeyen yine biziz değil mi?; Boş yere zayiat veriyoruz; Emir komuta birliğimiz yok; Karaltı gördük, kendi askerimizi vurduk; Teröist diye masum erimizi alnından kendimiz vurduk!. Vurduk mu, haberiniz var mı, var değil mi?” ; Çatışma anında benim tim komutanım, unsur komutanı diye koyduğum arkadaşım önce mevzide silâhını bırakıp da kaçarsa, biz bu işi yürütemeyiz. Biz bu eğitimi yapmamışız, yetiştirememişiz demektir. Rütbesi de var kolunda, o orada silahını bırakıp da mevzisini kaçarsa tabii ki mevzimiz çöker, Roj TV silâhın numarasını da beraber gösteriyor. Ben olsam o rütbelinin yerine insan içine çıkmam. Ama utanmıyor adam; Tabii ki zayiat veririz. 2 tane adam geliyor karşıdan. 30 kişiyi kaçırıyor geri gidiyoruz, yav rezalet.”; Hantepe’de halimiz tam bir kepazelik, zamanında müdahale edemedik; Karakollar hatalı, torbadan mevzi mi olur?; Hâlimiz kepazelik!; Hatalar yaptık. Yasa ve yönetmeliğin dışında hareket ettik; Hep böyle olacak zannettik”; İcabında “hukuka” uymuyoruz, enayi olmadığımız için bildiğimizi okumaya devam ediyoruz… Darbenin yasal gerekçesi sayılan 35. medenin değiştirilecek olması bizim bir şey ifade etmiyor; darbe yapmak ve muhtıra vermek gibi anayasa dışı işlere yeltenme alışkanlığından vazgeçmiyoruz… Plan semineri adı altında “ülkeye çökme hazırlıkları” yapıyoruz… Kendi planlarımıza sahip çıkamıyoruz ve bunların namerdin eline geçmesine mani olamıyoruz; diyerek itiraflarda bulunan general;” Hangi ülkenin Genel Kurmay Başkanı?”…
Bizim askeri zafiyetimizi gözardı edip, bunu pas geçerek ya da gölgeleyerek, başka noktalara odaklanmak maalesef ve maalesef çocuklarımızı boş yere öldürtmekten başka hiçbir şeye yaramayacaktır…
28 yıldır savunma zaaflarını gidermiş olsak, hiç kimsenin askeri birlikleri ve kentteki güvenlik birimlerini basıp tarumar etmek aklının kıyısından geçemeyecekti…
BU KADAR PİSLİK YAŞANMIŞKEN SİZ HALA KALKIP TAYYİP ERDOĞANA VE AKP’YE SALDIRIYORSUNUZ…
AYIPTIR GÜNAHTIR BE…
———————–
Eğer söylenecek sözünüz varsa ekleyin..
Eğer söylenecek sözünüz yoksa sözleri okuyun..
Okumaya da zamanım yok diyorsanız..
O zaman PAYLAŞ ın birileri mutlaka okur…HALUK CANGÖKÇE
***
Çeşitli Makale ve Yazılarım için:
http://www.turklider.org/TR/DesktopDefault.aspx?tabid=1583 da ” Haluk Cangökçe Gözüyle”