ÇIKARIN GÖZÜNÜZDEN ŞU AT GÖZLÜKLERİNİZİ, BİRAZ GERÇEKLERİ GÖRÜN NE OLUR..

Pazar, Ekim, 2011
440
Ana Sayfa ·Bana Göre ·ÇIKARIN GÖZÜNÜZDEN ŞU AT GÖZLÜKLERİNİZİ, BİRAZ GERÇEKLERİ GÖRÜN NE OLUR..

“VARSA YOKSA TAYYİP”…

BU KADAR PİSLİK YAŞANMIŞKEN SİZ HALA KALKIP TAYYİP ERDOĞAN’A SALDIRIYORSUNUZ…
NEYMİŞ, TAYYİP ERDOĞAN ŞEHİTLERİN KANINDA BOĞULACAKMIŞ!…
AYIPTIR GÜNAHTIR BE…

Eski Genelkurmay Başkanı Org. Koşaner’in ses kaydından dinlediklerimizi hatırlayın:
“Emir komuta birliğini sağlayamıyoruz. Çatışma anında tim komutanlarımız mevziye silahını bırakıp kaçıyor.
Eğitim zafiyeti nedeniyle terörist diye masum erimizi kendimiz vurduk. Sınır karakollarımız hatalı yapılmış, Hantepe de hatalı. Halimiz tam bir kepazelik. Elimizdeki teknik imkânları kullanamıyoruz, eğitim ve tatbikatımız zayıf…” demiyormuydu?
Bunlara sebep TAYYİP’miydi?…
* 3 Ekim 2008’de Hakkari-Şemdinli’deki Aktütün karakolunda PKK baskınının yapılacağına dair istihbaratı, saldırıdan bir ay önce alındığı halde, önlem almayarak, 23 askerin yaralanıp,17 askerini şehit verilmesine TAYYİP’mi sebep oldu?…
* Hakkâri’nin Çukurca İlçesi kırsalında askeri aracın geçişi sırasında patlayan ve kendi altı askerinin şehit olmasına sebep olan mayını koyan, TAYYİP’miydi?

* Kendi döşediği mayınların üzerine kendi askerini süren; bu gerçek ortaya çıktığında da olayı soruşturmak yerine ‘olur böyle şeyler’ deyip ölüme neden olanları teselliye kalkışan, TAYYİP’miydi?…
* Elazığ Karakoçan’da, uyuduğu için bir teğmen tarafından eline bomba vererek, adeta ölüme mahkûm edilen gencecik 4 askerlerimizin, kaza değil, ceza sonucu öldüğünü söyleyerek, gerçeği kamuoyundan saklamak isteyen, TAYYİP’miydi?…
* Onyedi şehit verildiği sırada tatilini bile kesmeyen, hatta bulunduğu yere getirilen şehidin cenazesine bile gitmeyen, Aktütün baskınında askerlerimizin şehit edilmesini duymayan, TAYYİP’miydi?…
* 27 Mayıs 2010 da; Hakkari Çukurca’da yedi askerimizin şehit olmasına neden olan mayınınları, TAYYİP’mi döşedi?..
* PKK’lılar için “bizim adamlar” diyen ve “çok zaiyat veriyoruz, heronları düşürelim” diyen, TAYYİP’miydi?…
* Bu ülkede 30 yıldır, 21 yaşındaki çocuğu, 3 aylık dandik bir eğitimden sonra 21 yıldır o dağlarda yaşayan kahpelerin önüne kurbanlık koyun gibi süren, sonra onlar katledilince hemen yerine yenilerini koyan, onlar da öldürülünce, “Tohumuna para mı verdim” dercesine yenilerini bir daha bir daha süren, TAYYİP’miydi?…
* Kendi askerinin eline pimi çekilmiş el bombası tutuşturan, patlayan el bombasıyla ölen dört asker için “kazayla şehit oldular” bilgisi veren, TAYYİP’miydi?..
* Dağlıca’da baskın yapılacağını, istihparat raporları ile önceden bildirdiği halde, hiçbir önlem almayan, tam aksine Dağlıca taburundaki asker sayısı azaltan, PKK’nın geleceği yoldaki mevzileri boşaltan, askerlerin el bombalarını toplatan, komutanı taburu bırakıp düğüne giden, TAYYİP’miydi?…
* Toplam 28 askerin şehit olduğu Dağlıca ve Aktütün baskınlarındaki çok ciddi ‘ihmal’ iddialarını incelemek yerine, ihmali dile getirenleri baş parmağını sallaya sallaya tehdit edip ‘hain’likle suçlayan, TAYYİP’miydi?…
* İldeki hakim ve savcıların gözünü korkutmak için lojmanlarının üzerine üç-beş bomba göndermekte beis görmeyen, yaptığı bu ‘icraatı’ böbürlene böbürlene anlatan, TAYYİP’miydi?…
* ” Emir-komuta birliği sağlayamıyoruz;  Sevk ve idare edememişiz; İHA’dan görüntü almak gibi bir nimet var, koordine edemiyoruz; Teknik imkânları kullanamıyoruz; Eğitim ve tatbikatımız zayıf; Her yere kontrolsüz mayın döşedik!. Bunlar çok tehlikeli şeyler, bunları kim döşemiş, biz. Şimdi ben desem ki yetkililere ‘Yav bizimkiler mayın döşemişlerdi. 10 – 20 sene evvel. Başıboş bırakıp gitmişler.’ Ne derler. Döşerken aklınız neredeydi derler. Maalesef döşeyen yine biziz değil mi?; Boş yere zayiat veriyoruz; Emir komuta birliğimiz yok; Karaltı gördük, kendi askerimizi vurduk; Teröist diye masum erimizi alnından kendimiz vurduk!. Vurduk mu, haberiniz var mı, var değil mi?” ; Çatışma anında benim tim komutanım, unsur komutanı diye koyduğum arkadaşım önce mevzide silâhını bırakıp da kaçarsa, biz bu işi yürütemeyiz. Biz bu eğitimi yapmamışız, yetiştirememişiz demektir. Rütbesi de var kolunda, o orada silahını bırakıp da mevzisini kaçarsa tabii ki mevzimiz çöker, Roj TV silâhın numarasını da beraber gösteriyor. Ben olsam o rütbelinin yerine insan içine çıkmam. Ama utanmıyor adam; Tabii ki zayiat veririz. 2 tane adam geliyor karşıdan. 30 kişiyi kaçırıyor geri gidiyoruz, yav rezalet.”; Hantepe’de halimiz tam bir kepazelik, zamanında müdahale edemedik; Karakollar hatalı, torbadan mevzi mi olur?; Hâlimiz kepazelik!; Hatalar yaptık. Yasa ve yönetmeliğin dışında hareket ettik; Hep böyle olacak zannettik”; İcabında “hukuka” uymuyoruz, enayi olmadığımız için bildiğimizi okumaya devam ediyoruz… Darbenin yasal gerekçesi sayılan 35. medenin değiştirilecek olması bizim bir şey ifade etmiyor; darbe yapmak ve muhtıra vermek gibi anayasa dışı işlere yeltenme alışkanlığından vazgeçmiyoruz… Plan semineri adı altında “ülkeye çökme hazırlıkları” yapıyoruz… Kendi planlarımıza sahip çıkamıyoruz ve bunların namerdin eline geçmesine mani olamıyoruz; diyen, TAYYİP ERDOĞAN’MI?….
“VARSA YOKSA TAYYİP”…İNSAF YAHU!..

Silahsa silah, paraysa para, uçaksa uçak, helikopterse helikopter, askerse asker…
Eksik olan nedir?
Niye 30 yıldır bu bela yüreğimizi yakıyor, niye engellenemiyor, neden neden?
Bunlardan birinci sebep subay kadrosunun asıl görevi olan bu işlerden çok siyasetle, iç siyasetle uğraşması, dolayısı ile gerçek görevine gerektiği gibi odaklanamamasıdır.
Bu en önemli sebeptir.
PKK ile mücadelede başarısızlık doğrudan doğruya PKK ile mücadelede kullanılan askerlerle de çok ilgili. Muharebe subay işidir.
Ama erler savaştırılıyor, yedek subaylar savaştırılıyor. PKK ile mücadelede subaylarımız nerede?
Hepimiz askerlik yaptık. Düzeni biliyoruz.
İki aylık yanaşık düzen eğitimi…
Komutana nasıl selam verilir…
Her şey vatan için…
Sonra?…
“VARSA YOKSA TAYYİP”…İNSAF YAHU!..

SİZİN BÜYÜKLÜĞÜNÜZ KİME?..
Coğrafi şartlarmış, dağlık bölgeymiş bilmem ne.
Adam uzaya üs kurmuş, siz otuz yıl baskın yediğiniz yerlere karakol diye derme çatma kulübeler kurmuşsunuz.
“En güvenilir kurum” anketlerinde birinciliği kimseye kaptırmıyordunuz, neden sınır karakollarınız bu kadar güvenliksiz?
Bir de dünyanın bilmem kaçıncı büyük ordusu olmakla şişinip duruyordunuz.
Sizin büyüklüğünüz kime?
Kimi zaman tehdit sıralamasında birinci sıraya koyduğunuz, bağrından çıktığınızı söylediğiniz bu millete mi?

BU KADAR PİSLİK YAŞANMIŞKEN SİZ HALA KALKIP TAYYİP ERDOĞAN’A SALDIRIYORSUNUZ…
NEYMİŞ, TAYYİP ERDOĞAN ŞEHİTLERİN KANINDA BOĞULACAKMIŞ!…
AYIPTIR GÜNAHTIR BE…

HALUK CANGÖKÇE…..24 EKİM 2011

ÇIKARIN GÖZÜNÜZDEN ŞU AT GÖZLÜKLERİNİZİ, BİRAZ GERÇEKLERİ GÖRÜN NE OLUR..

Çeşitli Makale ve Yazılarım için:
http://www.turklider.org/TR/DesktopDefault.aspx?tabid=1583 da ” Haluk Cangökçe Gözüyle”

Araç çubuğuna atla