DÜNYAYI SEN Mİ DEĞİŞTİRECEKSİN ?…
Çok duyarsınız: “Dünyayı sen mi değiştireceksin?” derler…
Herkesin iki dünyası var aslında: Biri “afâki”, diğeri “enfüsi”…
“Enfüsi dünya” önemli bizim için: Kendi iç dünyamız…
Herkes kendi iç dünyasını değiştirebilir…
Daha mutlu, daha huzurlu yaşamak için işe kendi dünyamızdan başlamamız gerekiyor…
Bunun için de hayatta zaten var olan ve bize özenle sunulan mucizeleri fark etmemiz, bazen de keşfetmemiz yeter.
Yani dünyaya değişik pencereden de bakmayı öğrenmeliyiz. Kısacası, dünyayı değiştirmek isteyen, kendini değiştirsin!
Bu da yetmezse, dua ne güne duruyor?
Diz çöküp el açmak, inanmayanlar dışında, kime zordur?..
“Ya Rabb!..” demeli, “Bize gökkuşağında saklı sınırsız renk cümbüşünü, yıldız sağanağındaki haşmeti, topraktaki bereketi, mehtaptaki huzuru, her karanlığın sırrına saklanmış aydınlığı göster…”
“Mucizeler tarlası” olarak yaratıp yürüttüğün dünyadaki güzellikleri ıskalamadan yaşamayı nasip et.
Menekşelerde, şebboylarda, yediverenlerde sakladığın “Sani’=sanatkâr” sıfatını fark edenlerden eyle bizi…
Sana şükredenlerden, seni zikredenlerden eyle!
İnsanın “Ahsen-i takvim” sırrında yaratılmış “Eşref-i mahlûkat” olduğu gerçeğini kavrayamayan, bunu kavrayamadığı için de “Yaradandan ötürü yaradılanı hoş görme” basiretini gösteremeyen ve bu yüzden, kendisi gibi inanmayan, kendisi gibi düşünmeyen, kendisi gibi giyinmeyen, kendisi gibi yaşamayan herkesi hor görenlerden muhafaza buyur…
“Şiddet”in yerine “anlayış”, “kavga”nın yerine “barış”, “nefret”in yerine “sevgi”¸ “muaraza”nın yerine “müsamaha”yı getir…
“Helâlinden kazanma” düşüncesi, içimizde, “ne pahasına olursa olsun kazanma” hırsına dönüşmesin…
Hayatta var olan her şeyi, sonsuz kudretinin eseri olarak idrak etmeyi bize nasip et…
Sensiz ve sessiz bırakma bizi, tereddütler girdabına fırlatıp yakma…
Hatalarımıza, günahlarımıza rağmen kulluğumuzla Sana geliyoruz, geri çevirme…
Kem sözlerden, kem gözlerden, fesat yüzlerden yalnız Sana sığınıyoruz, bizi Sen koru. Sen kolla, Sen doğrularla buluştur.
Fark edenlerden eyle bizi Rabbim!
Alıntı: Yavuz Bahadıroğlu
Çeşitli Makale ve Yazılarım için:
http://www.turklider.org/TR/DesktopDefault.aspx?tabid=1583 da ” Haluk Cangökçe Gözüyle”