RIDVAN DİLMEN….
Rıdvan Dilmen, vetoya çok sert tepki göstermiş.
Sırasıyla parlamentoya, Cumhurbaşkanı’na, kamuoyuna saydırmış…
Cumhurbaşkanı Gül’e mektup yazarak “Bu yasayı onaylamayın” diyen Şamil Tayyar’a da ağır ifadelerle dalmış, hedef göstermiş..
Rıdvan Dilmen’i seviyoruz, yorumlarını beğeniyoruz, belagatine hasta oluyoruz ama Aziz Yıldırım sevgisini anlamakta güçlük çekiyoruz.
Kendince “mağdur” ilan ettiği başkanını sahiplenebilir, Kulüpler Birliği’nin önerisiyle çıkan yasanın maksadını aşan uygulamalara yol açtığını düşünebilir bu konuda yorum yapabilir, varsa itirazlarını dile getirebilir…
Bunu yapıyor…
İyi de yapıyor.
Peki bu “tehdit dili” de nerden çıktı, bu “celadet” de neyin nesidir?
Dilmen bu celadetini, sonucu ve skoru belli maçları yorumlarken gösterecekti; “Fenerbahçe önde oynuyor, Beşiktaş’ın orta saha kurgusu zayıf, Galatasaray ofansta üretici olamıyor” gibi laflarla, “futbol” adı altında oynanan “ortaoyununu” kılıflamayacaktı…
Rıdvan Dilmen, Fenerbahçe’ye şampiyonluk getiren Sivasspor maçını bile, gerçekte sahada futbol varmış gibi, teknik ifadelerle süsleyerek yorumlamış, yorumlayabilmiş bir futbol yorumcumuzdur…
Daha ne diyeyim!
TÜRK FUTBOLU!…
Dünya Kupası’ndan sonra Avrupa Şampiyonası’na da gidemeyen Milli Takım…
Burada milyonlarca euro ödenen ama Edirne’den öteye tek milyon euro etmeyen futbolcular…
Türk futbolu ederinden daha fazla bir ekonomik güce sahip.
Futbolun marka değerini ödenen para değil de başarılar ya da başarısızlıklarla ölçünceye dek, işimiz zor….
Hırsızdan namuslu, katilden kahraman yaratmaya çalışırsanız tüm sisteminiz çöker.
Suç ortakları ve uzantıları gerekli cezayı almadığı sürece, “temiz toplum” hayal olur…
Çeşitli Makale ve Yazılarım için:
http://www.turklider.org/TR/DesktopDefault.aspx?tabid=1583 da ” Haluk Cangökçe Gözüyle”