HAYATI SIRA DIŞI YAPMAK…
Yıllarca başkaları için çalıştım. İş hayatımın yanı sıra, yaşantımın 25 yılı, yüzme havuzlarında geçti. Yüzlerce sporcu yetiştirdim.
Gençken, kendini yaşama öylesine kaptırıp gidiyorsun ki, ne zamanın ne de yaşamın nasıl hızla akıp gittiğini anlayamıyorsun.
İnsan, yaşlandıkça, hayattan daha çok zevk alıyor. Daha önce farkına bile varmadığı şeyleri fark ediyor.
Ben, emekli olduktan sonra kendime şu soruyu sordum…
“Şimdi, Başkaları için yaşamaya devam mı etmelisin? yoksa, kendin için mi yaşamalısın?”…
İnsanın istediği zaman, yeni bir hayat isteme hakkı var.
Benim zaten, Allah izin verirse, aktif yaşayabileceğim bir on senem daha var.
Hayatımın geri kalanını, kendi istediğim gibi yaşamak ve bundan böyle yeni bir sayfa açmak istiyorum.
Zira, henüz vakit varken son tomurcukları toplamam lazım. Yeni tatlar almak, yeni heyecanları yaşamak lazım…
Güneşin doğmasının güzelliğini, yağmurda ıslanmanın tadını, tatlı tatlı esen rüzgara yüzünü dönüp, gökyüzünü içine çekebilmenin hazzını hissetmek ve hayatı sıra dışı yapmak lazım.
Bende öyle yaptım ve hayatımda yeni bir sayfa açtım.
Artık bana 24 saat az geliyordu..
Resim, Ahşap Boyama, Ebru, kurslarına gittim..
Dalgıçlık kurslarına katılıp, deniz altındaki cenneti gördüm..
Yaşantımda Spor, benim olmazsa olmazımdı..
Artık kendime antrenörlük yapıyordum..
Yıllarca Kule Atlama sporu yapmış ve sayısız Birincilikler almıştım. Masterler Atlama Şampiyonasına katılmaya karar verdim..
Türkiye Masterler Atlama Şampiyonasında” 10m. Kule atlama birinci olup, İsmet İnönü’nün doktoru Mahir Canbakan’a ait olan, “En uzun süreli ve En yaşlı atlayıcı” unvanını kazandım..