YAŞLANIYORUM GALİBA!…
Ömür, parmaklarımın arasından akıp giden kum taneleri gibi akıp gidiyor.
Oysa nefsim çılgın bir at gibi..
Ruhum ve bedenim dünyanın ihtiraslarından uzak bir sükûneti özlüyor.
Yaşlanıyorum galiba?…
ÖMRÜMÜZ…
Tüketmek için bunca acele ettiğiniz ömrümüz takvim yapraklarına onca hızla çevirdiğiniz akreplere yelkovanlara, içine gönüllü daldığınız o insafsız rutin çarkına şöyle bir uzaktan baktığınızda ne hissediyorsunuz?
“Ne kadarı benim hayatım” diye soruyor musunuz?
Ne Kadarını başkaları yaşamış benim yerime….
Ya da ben başkalarının?..
“Aynadakinin ne kadarı benim, ne kadarı oynadıklarım?”
Sevgiyi koydum kum saatinin dolu dizgin akıp giden kumlarının her bir zerresine….
Çünkü bir tek sevgi var elimizde; yaradan sevgisi bunca yıldan damıtılıp gelen..
Yine bir tek o kalacak, yaşanacak yıllarından geriye…
Bir tek sevgi olacak bunca telaştan artakalan ötesi yalan…
“Bir taş attın, önce hızla yükseldi, sonra yavaşlayarak.
Derken doruk noktasına vardı.
Bir an zirvede durur gibi oldu, sonra düşmeye başladı.
Düştükçe hızlandı, nihayet yere ya da yerine döndü”…
İşte, senin ömrün de tıpkı böyle başlar, geçer ve biter.
Topraktan kalkar, toprağa düşersin.
Olgun bir yaşa kadar yükselir, sonra inişe geçersin.
Çocuklaşır, bebekleşir, sonunda toprak olursun…
Fakat sen bir taş değilsin, taş yeşermez, sen yeşerirsin.
Bir başka iklimde, dingin bir dünyanın sonsuzluk bahçesinde can ve ten kazanırsın.
Orada ne yükselme vardır ne de düşme.
ÖMÜR ÜZERİNE SÖYLENMİŞ GÜZEL SÖZLER…
Ömrü öfke ile arzu kısaltır…(Hz. Muhammed)
Ömrümün sonuna kadar eşeğe binmektense, bir yıl ata binmek yeğdir…(Hollanda Atasözü)
Ömrümüz tesadüflerin verdiği malzemelerle yapılır…(Abdülhak Sinasi Hisar)
Ömrümüzün uzunluğuna olduğu gibi, ihtiraslarımızın devamına da bizim hükmümüz geçmez…(La Rochefoucauld)
Ömrün ilk yarısı ikinci yarısını beklemekle, ikinci yarısı da ilkinin hasretiyle geçer…(F. Sherman)
Ömrünü faydasız, boş şeylerle geçiren, tarlaya tohum ekme mevsimini kaçırmış olur. Vaktinde tohum ekmeyen ise, hasat zamanı gelince elbette pişman olur…
Ömrünü geçirse de güllerle bahçıvanlar, Bir gülü yeryüzünde gülden güzel kim anlar?…(Faruk Nafız Çamlıbel)
Ömür maceramız bitmeseydi yaşamak külfet olurdu…(Rıfat Necdet Evrimer)
Ömür, temmuz güneşi karşısında kardır…(Şeyh Sadi Şirazi)
Ömrün tamamı üç gün süren yarın, dün bugün…
Azraile hoş geldin diyebılmektir ömür….N.F.K
HALUK CANGÖKÇE…8 KASIM 2011
Çeşitli Makale ve Yazılarım için:
http://www.turklider.org/TR/DesktopDefault.aspx?tabid=1583 da ” Haluk Cangökçe Gözüyle”