NE KADAR APTALMIŞIM Kİ…!..
Her sakallıyı dedem sanmışım…
Yıllarca kendime çekerek açmaya çalıştığım kapı, meğer iterek açılıyormuş…
Allah’a sığınmak gibi mükemmel bir duygu var iken, sana sığınmaya çalışmışım…
Zamanında sevmemem gereken insanları sevip gözyaşı dökmüşüm…
Sevdigin kadar sevilirsin sözüne çok inanmışım…
Onun da beni sevdiğini sanmışım…
Bazı hayvanları insan sanmışım…
Herkesi kendim gibi sandım…,
Yine aynı hatayı yaptım. Birdaha asla ‘gerçekten’ inanmam güvenmem derken İnan dedi İNANDIM güven dedi GÜVENDİM…
Her karşıma çıkanı insan sanmışım…
FARZET Kİ!..
Farz et ki yazdıklarımı anlayabildin.
Ya anlayamadıkların?
Ya yazıp da sildiklerim?
Ya yazamadıklarım? …
BİZİM ZAMANIMIZ DA SİYAH ÖNLÜK VARDI!…
İlkokulda önlüklerimiz siyahtı.
Hiç sevmezdim.
Önlüğümüzün kolları dirsekten itibaren parlak olurdu.
Sümüğü kola silmekten kollar parlardı!
Bir de yaka diye iğrenç bir şey vardı.
Taktığında boynunu sağa sola zor çevirirdin.
Boynu keserdi.
Çocuk fazla hareket etmesin diye herhalde!..
HEM SPOR YAPTIM, HEM SEVAP KAZANDIM…
Bir şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum dostlarım..
Ben maraton yüzdüğüm dönemlerde saatlerce antrenman yapıyordum..
Çok rutin geçen bu antrenmanlar bir müddet sonra sıkıcı bir hal alıyordu..
50 Metrelik havuzda dolap beygiri gibi git git gel…Git git gel..
Bir müddet sonra beynim uyuşuyor kafam kazan gibi oluyordu..
Dile kolay, sabah saat 7 de suya girip (hiç durmadan) 7.500 Metre yüzüyorsun…
Yaklaşık 4 saat sürüyordu bu antrenmanlar…
İlk metrelerde havuzun dibindeki karo fayans mozaikleri sayıyordum..
Ancak bir müddet sonra bu sayım işide beni sıkmaya başladı..
Daha sonra her yüz metrede, 3 İhlas – 1 Felak – 1 Nas – 1 Fatiha – 1 Ayetel kürsi okuyarak her 100 metreyi yüzmeye başladım…
Çok enteresandır, duaları okurken yorgunluk bile hissetmiyor dum…
Ne zaman ki okumayı bıraksam, kulaçlarımı atamaz oldum…
Her antrenman sonucunda bu duaların sevaplarını sevenlerimin ruhlarına bağışlıyordum…
Katıldığım tüm maraton yarışlarında aynı metodu uyguladım…
Allah’a çok şükür tümünü de başarı ile bitirdim..
Hemde sevap kazandım…
KUSURLARIMIZ!…
Kusurlar su üstünde yüzen saman çöpleri gibidir…
İnci aramak isteyenler derinlere dalsın..
Acıların nerden geldiğini bilen için hayat, bir inci datında yürekte tebessüm olur.
H.Cangökçe..