KULAKLARI BETONLU TOSUNLAR!… “Gerçek”ler bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmasına rağmen, hâlâ “Odunum” demeye, hâlâ ilk dediklerinde ısrar etmeye devam ediyorlar!.. Görmüyorlar!.. Duymuyorlar!.. Ya “göz”lerinin üzerine “perde” çektirdiler, ya da “gözlük”lerine, “kurşun geçirmez bir zırh” kaplattılar!.. “Kulak”ları desen, tam sağır!.. Merak ediyorum; Kulak deliklerine “kurşun” mu döktürdüler, yoksa “beton”mu?.. Bir insan, gelişmelere “açık” olur… “İddia ettikleri” […]

ARAPÇA ÖĞRENME!… Cumhuriyet gazetesinde bir ilan.. “İlköğretim’de çocuğu olan Anne-babalar” diye başlık atmışlar… İlk cümlesinde ise, “Dördüncü sınıftaki çocuğunuza ‘ARAPÇA’ öğretilecektir” ifadesi yer alıyor. Yok canım.. “Bir dil, bir insan. İki dil, iki insan.. Çocuklarının bir dil daha öğrenmesini isteyenler, ilköğretim müdürlüklerine müracaat etsinler” demiyorlar, ilanın devamında.. Tam aksine, yobazlıklarını ele veriyorlar.. Cehaleti ne kadar […]

BİZİM ZAMANIMIZDA – AŞK… Eskiden ilk aşkımızı yüreğimizde besler gözlerimizle yaşar tatlı sözlerimizle onu yüceltirdik… Anlatacağımız her kelimeyi usulca seçer defalarca tekrarlar öyle heyecanla mektuplara yazardık… Postacımız vardı hergün postacı geliyor diye umutla onu beklerdik… Yüreğimizden akanları şiir gibi mektup yapar cevabını şimdiden özler öyle yollardık… Pencerelerde ve okul yollarında günlerce gelecek postacımızı bin bir […]

REYTİNG ŞİKECİLERİ!… Sizi gidi ‘masum’ reyting şikecileri… Yalanınızı sevsinler sizin… Demek “toplum böyle istiyordu”, öyle mi? Hepsi beri gelsinler bakalım… Ne diyorlardı yıllardır, “Toplum böyle istiyor, reytinglere bakınız”. Bir dönemin reyting patronu Can Tanrıyar “üç yılını bu meseleye vermiş birisi olarak “gerekli belgeleri de emniyete teslim etme” mutluluğu içerisinde “vicdanını aklamaya” çalışıyor şimdilerde… Artık bir […]

BABANIZ YAŞIYORSA…… Babanız yaşıyorsa hala çocuksunuzdur. Bu harika. İnsan babası ölünce büyüyor çünkü. Yalnız başına kalıyorsunuz o zaman artık. Çocukken her şeyi bilen, herkesten güçlü olan babamız biz büyüdükçe küçülüyor. Zamanını tamamlamış ve geçmişte kalmış bir yaşlı olarak kendi köşesinden bize bakıyor. Uzakta olsa da, bize dokunamasa da… Usandıracak kadar ayrıntılı sorularla hayatı öğrendiğimiz, her […]

HUZUR ARANIYOR !… Çoğumuz huzursuzuz!.. Çünkü huzur kaynaklarımız kurutuldu… Zikrin, fikrin ve şükrün rahatlatıcı etkisinden uzaklaştık… Üstelik dert ortağımız bile yok… Dostluklar güvensiz, arkadaşlıklar çıkar eksenli, komşuluklar tutarsız… Artık evlilikler bile “anlaşmalı” yapılıyor: “Boşanma halinde mal varlığının şu kadarı kadının, şu kadarı erkeğin… ” Yuva mı kuruluyor, şirket mi, belli değil! Sükûnet bulamıyoruz… Doğal olarak, […]

HAYAT!…Charles Eguone ‘den… Hayat çetele tutmak degildir… Hayat; Seni kaç kişinin aradığı, kiminle çıktığın, çıkıyor olduğun veya çıkacağın demek de degildir. Kimi öptüğün, hangi sporu yaptığın, kimlerin seni sevdiği de değildir. Hayat, ayakkabılarin, saçın, derinin rengi de değildir. Nerede yasadığın veya hangi okula gittiğin de değildir. Aslinda hayat; notlar, para, giysiler, girmeyi başardığın ya da […]

AŞK VE BENZERLİK!… Aşk ve bekleyiş… Benzerler birbirlerine. Hatta çoğu zaman aynı madalyonun iki yüzüdürler. Roland Barthes sorar kendine: “Âşık mıyım? Bekliyorsam, evet!” Bir şeyi veya birini özlemle beklerken başka her şey anlamını ve elle tutulur değerini yitirir ya, aşk da öyle değil midir? “Bekle beni, gelmeyeceğim” adlı hikâyemi hatırladım şimdi! Ürpertici bir sözdür bu! […]

KİRLİ BİR DÜNYA… Magazin dünyası, “kirli” bir dünya… Bu dünyada; kimin elinin, kimin cebinde olduğu belli değil… Bu dünyada; “seviyeli beraberlik” adı altında, “bir gecelik ilişkiler” yaşanıyor. Rezillik, müptezellik diz boyu!.. Ahlâk-mahlâk hak getire!.. Öyle bir dünya ki; “Parlak neon ışıkları” ile ışıl ışıl aydınlatılıyor ama o ışıkların altında “karanlık işler” dönüyor!.. “Fuhuş”un haddi hesabı […]

BİR ZİHNİYET ÖRNEĞİ!.. Tezlerine göre: “Türkiye’de askeri ve bürokratik vesayet kırılmış, demokratikleşme önünde engel kalmamış, demokrasi yerleşmiş. Hal böyleyken iktidarın herkesle kavgalı görüntü vermesi hoş bir şey değil. Geniş çaplı bir barışma projesi kapsamında süren davalar bitsin, af çıksın yeni operasyon da olmasın. Bu fikri pompalayanlar nerede yaşıyorlar bilmiyorum ama benim gördüklerim, duyduklarım hiç öyle […]

“ŞİKE”… Bana kalırsa şu şike işini biraz eşeleyin, bakın bakalım bu işin arkasından ne çıkar.. Sakın Ergenekon çıkmasın?.. İşe bakar mısınız, durup dururken bir şike yasası çıkardılar, daha yasanın mürekkebi kurumadan bir daha değiştirdiler. Önce 2 yıllık cezayı beş yıla, ardından da beş yıllık cezayı bir yıla indirdiler.. Peki bu nasıl oldu.. Bu konuda söyleyecek […]

CAHİL YETİŞTİRME FABRİKASI!… Câhillik ikiye ayrılır: Basit cahil, okula gitmemiş, okuma yazma bilmeyen bir yıldızlı cahil… Mürekkep cahil: Bunlar okumuştur ama yine de cahil kalmıştır, üstelik cahillikleri katmerli olmuştur. İki yıldızlıdan beş yıldızlıya kadar… Vatandaş Türkiyeli, ana dili Türkçe ve 1928’den önce basılmış kitapları okuyamıyor. Mesela eline 1928’den önce yayınlanmış Çalıkuşu romanını veya Ömer Seyfeddin […]

ALINDAKİ KARA LEKE …”ŞİKE!”… Meclis daha 8 ay önce verdiği karardan dönen bir tavırla, bu güne kadar olmayan bir işe imza atmıştır. AK Partili, CHP’li, MHP’li milletvekilleri.. Bu ne kıvraklık Allah aşkına, bu ne yüksek manevra kabiliyeti? Neden caydınız birkaç ay önce sahip çıktığınız yasadan şimdi? Kim korkuttu, ne değiştirdi sizi? Çekindiğiniz kimlerdi ya da […]

MECLİS ŞİKE YAPTI!… Adaletten, insaftan, merhametten, doğruluktan ayrılmayan bir meclise sahip olduğunuzu anladınız mı? Şikeci siyaset, veto edilen yasada ısrar ederek şikeciliği dolandırıcılık kapsamından çıkarttı.. Bence artık siyasetin güvenilirliği bitti. Kimse artık beni siyasetin doğruluğuna inandıramaz. Demek ki her şeyin bir fiyatı varmış. Şike’de Devlet başkanları’nın restini görmek, AKP’nin mezarını kazdı… Teknoloji, insanı insanın kurdu […]

 SÖZDE HERKEZ MÜSLÜMAN. ACABA KURAN’A GÖRE VARMI…. Muhatabına güvenmek istiyorsan, önce sen güvenilir ol… Yalandan uzak dur… Eleştirinin keskin bir bıçak olduğunu unutma. Söyleyeceklerini iyi tart… Kibirli olma, alçak gönüllü davran… Kendini fazla abartma… Vazgeçilmez olmadığını kabul et… Tek başına mutlu olunamayacağını bil. Çevrenin mutluluğu için gayret göster… Kibrine yenilip hep daha fazlasını isteyerek hayatını […]

TÜRKÇEYİ KOLAYLAŞTIRIYORLARMIŞ!… 1930’larda Türkçe dünyânın en zengin ve âhengli dillerinden biriydi. Ama o “eski” kelimelerin atılmasıyla bugün artık üçyüz kelimelik bir mahalle arası lehçesine tahavvül etmişdir. 300 kelimeyle de ne edebiyât olur ne bilim ne felsefe … Öztürkçe denilen maskaralık benliğinden firâr edenlerin hezeyânıdır! Bakınız; alenî, bâriz, âşikâr, ayan, bedîhî, vâzıh, sarih, müstehcen, münhâl, üryan, […]

LAİKLİK ELDEN GİDİYOR DU !… 19 Eylül 2003’te, bir kısım öğretim üyesi ve rektör, gizlice Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’un makamına gitti. Onlar, “gizli” sanıyorlardı ama meğer Jandarma Genel Komutanlığı’nda bütün görüşmelerin notları tutulmuş, Eruygur, darbe teşebbüsüyle suçlanınca, bu notlar da ele geçti. Orada, rektörler, (Şimdi birkaçı Ergenekon sanığı) “Laiklik elden gidiyor; Kubilay olmaya hazırız” […]

DUT YEMİŞ BÜLBÜLLER!… Şu sıralar Kandil dağı dumanlı! Mehmetçikler yürüyüş türküsünü şöyle değiştirmiş: Kandil dağı dumandır Yaylalar yaylalar! “Kandil’in dumanı, yoktur PKK’nın imanı!” Kandil’i duman alınca, Pekeke uzantıları da sis içinde kaldılar. Mevsimsiz dut yediler, ağızlarını bıçak açmıyor. Sırrı, Hasip, Emine ve diğerleri, altı ay önce, “çok kötü şeyler olacak” makamında nakaratlanıyorlardı.

Biz, birilerinin işine geldiği biçimde yazılmış bir tarihi okuyarak büyüdük. Kimilerine alkış tutup kimilerini lanetledik. Kısacası aldatılmış, tufaya getirilmiş bir kuşağız bizler…. Ama günümüz ve gelecek kuşaklar gerçekleri öğrenmek zorunda, eğer birlikte, barış içinde yaşamak istiyorsak tabi…H:C. ——————————————————————— BÜTÜNÜYLE HESAP SORMAK… SON bir asırlık tarihimizde çok büyük zulümler olmuştur. Halka, vatana, devlete büyük hıyanetler edilmiştir. […]

Araç çubuğuna atla