SELAMSIZ !… Üsküdar’da oturanlar bu mahalleyi iyi bilirler… Semtin ismi Celvetiyye Tarikatı şeyhlerinden “Selâmi Ali Efendi”den geliyor. Hazretin bir adı da “Selâmsız Ali”dir. Rivayet edilir ki; keramet ehli olduğuna inanılan Selâmi Ali Efendi, vaktiyle adı “Selâmiyye” olan çarşıdan geçerken, çarşı esnafına selâm vermezmiş… Bunun üzerine çarşı esnafı Şeyh Efendi’ye “Selâmsız” demeye başlamış. O zamanın zamanında […]

ÖMRÜMÜZ… Tüketmek için bunca acele ettiğiniz ömrümüz takvim yapraklarına onca hızla çevirdiğiniz akreplere yelkovanlara, içine gönüllü daldığınız o insafsız rutin çarkına şöyle bir uzaktan baktığınızda ne hissediyorsunuz? “Ne kadarı benim hayatım” diye soruyor musunuz?  Ne Kadarını başkaları yaşamış benim yerime….  Ya da ben başkalarının?..  “Aynadakinin ne kadarı ben’im, ne kadarı oynadıklarım?    Sevgiyi koydum kum […]

“TOSUNLAR !”… Bunlar bir avuç insandırlar aslında.  Ama her şeyi onlar bilir. Vatanı yanlız onlar sever!.. Vatanı sevme tekelini ellerindedir!… Onların aklına yatmayan bir şey doğru olamaz. Bunu kim savunursa savunsun, ona saldırırlar..  Onların kabul etmediği bir şey gerçek olamaz. Çağdışıdır ve bu tür şeylerin konuşulması bile sözkonusu edilemez. Bu tür konular, onlara göre “hurafe”dir.. […]

Sevgili arkadaşım M. Yener Yurtsever’in geçenlerde “KİN DORUĞA VARMADAN 1” BALLI PARMAK adlı bir kitabı çıktı… Bu bir şiir kitabı değil. Dostum bu kitabına (Şiirimsiler) demiş.. Kitabın Önsözü ruh dünyasının kısa bir özeti adeta…  Önsözüne de “KISACA” diye başlıyor…  ————– KISACA; Keyifli bir yaşam geçiremedim. Özellikle çalışma hayatı hiç hoşuma gitmedi. Kendi bakışıma. mizacıma, tarzıma […]

TARİHTEN KAÇMAK SEVDASINA, 28 MAYIS 1927 TARİH VE 1057 SAYI İLE ÇIKARTILAN KANUN… (“Tarihimizi çöp tenekesine atma” kanunu. O kadar şedit, o kadar garabet, o kadar hunharca!) Osman Öndeş’in “Vahdeddin’in sırdaşı Avni Paşa Anlatıyor” kitabının 16’ncı sayfasında yine çıktı karşıma. Hazır yeri gelmişken söyleyeyim; bu kitabı mutlaka okuyun. Milli Mücadele’yi başlatması için Mustafa Kemal Paşa’yı […]

DİN KAVRAMI!… Cehalet sadece matematik, biyoloji coğrafya bilgisi eksikliği ile olmuyor, dini bilmemek de büyük bir cehalet. Keşke sadece cehalet deyip geçebilsek ama dini bilmeyenlere yutturulan hurafeler bugün dünyada milyonlarca insanın hayatını karartmakta, binlerce cana malolmakta. Bu nedenle inanıp inanmamaktan geçtim ama doğru haliyle bilinmesi çok önemli. Siz inanmayın ama ne anlatılıyor, ne söyleniyor bilin. […]

GÜZELLİKLERİ KEŞFEDİN… Hayat tümüyle “Güzellikleri fark etme sanatı”dır! Bu insanı şükre götürür. Zikre götürür… Duaya götürür… Fark edip etmemek tamamıyla bizim elimizdedir… “Ortam kötü ne yapalım” bahanesine sığınıp yan gelmek de mümkün, “kötü ortam” içindeki “iyiler”i bulmak için çabalamak da… Mutsuzluk tablolarına bakıp mutsuz, umutsuzluk pompalayan gelişmelere kapılıp umutsuz olmak ve hem mutsuz, hem umutsuz […]

KOCA YUSUF…Ülkemizde, güreş denildimi akla: “Koca Yusuf” gelir. Güçlü ve kuvvetli insanları tanımlamak için de, Koca Yusuf’un adı kullanılır. Türk insanının şuuraltına kadar işleyen bu insan; 1857 yılında, Şunnu’da dünyaya gelir. İyi ustaların elinde, küçük yaşta pehlivan olur. Ülkede; yenemediği pehlivan kalmaz. Devrin modasına uyarak; Avrupa ve Amerika turnesine çıkar. Önce; Fransa ve İngiltere. Buralarda […]

 SEVGİ… Geçenlerde okuduğum bir makalede yazar; “Sevgi” dedikleri bu mu? Bakınca, hayata tutunamayan ve bundan umudunu kesen insanların birbirlerine tutunmaya çalışmaları mı?… Toplumca kabul görmüş şehvet ve şefkat alışverişi mi?.. “Sevgi”dedikleri bu mu? Umutsuz fakat pişkin bir mızmızlık sanki! Hayır! “Sevgi” bu olamaz! diyordu.. Oysa Şeyh Sadi ne güzel söylemiş. “Sevgi ve paylaşmak en yakınınızdan […]

4+4+4…  Hani adamın, şaraplardan hangisinin daha güzel olduğunu, henüz tatmadığı şişeyi seçerken, “çünkü hiçbir şey, bu içtiğimden daha kötü olamaz” demesindeki gibi; ben de şimdi diyorum ki, hiçbir şey bu uyguladığımız modelden daha kötü olamaz. Devletin dayatmacı ve seçeneksiz eğitim sistemi, içine giren herkesi kör cahil yapıyor burada. En değerli yazarların olmazsa olmaz kitapları, 75 […]

YAŞAM VE SEVGİ… Gençlik bir hayat devresi değil, bir akıl halidir. Yıllar cildi buruşturabilir, ancak heyecanların bitişiyle ruh buruşur. İnsan kendine olan güveni kadar genç, Kuşkusu kadar yaşlı, Cesareti kadar genç, Korkuları kadar yaşlı, Umudu kadar genç, Bezginliği kadar yaşlıdır. Hiç kimse fazla yaşamış olmakla yaşlanmaz. İnsanları yaşlandıran, ideallerinin bitmesidir. Kalbi sevdikçe, neşe duydukça, güzellikleri […]

TAKKE DÜŞTÜ, KEL GÖRÜNDÜ !… 4+4+4 ile, kafanın çıplaklığı net olarak göründü. Ne güzel konuşuyordu.. “Canım biz de demokratız. Darbecilikle falan işimiz yok. Özgürlük istiyoruz. Herkese özgürlük. Türbanlıya da, başı açığa da..” deyince, herkesin yağı eriyordu.. “Bu ülkede artık ‘özgürlük’ dışında bir talep olmaz. Herkesin rotası artık, özgürlük yönünde” görüşü hakim olmuştu ki… Birden çarkediverdi, […]

SAMİMİ MÜMİN EN ÇAĞDAŞ, EN MODERN, EN BİLGİLİ İNSANDIR… “Dindarlık” kavramı üzerinden yapılan tartışmalarda, “Dindar nesil” kavramına karşı duran kesimin çoğunluğunun dindar olarak tarif ettiği ve örnek verdiği kişilerin, “dindar” görünümü altında İslam’a ters düşen davranış ve görünüm içerisindeki insanlar olduğu anlaşılıyor. Dinden uzak yaşayan kimseler görüşlerini açıklarken, dine karşı olumsuz eleştirilerde bulunur, saldırgan bir […]

YAŞAM TAKVİMİ… Bu yaşam takvimine ne dersiniz? Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş şeklidir. Yaşamı, tersten yaşamaya ne dersiniz? Nasıl mı? Bir gün cami avlusunda uyanıyorsunuz. Bir tahta sandık içersinde, herkes karşınızda saf tutmuş; iyiliğinize dua ediyorlar. Ve, bütün haklar ‘helal edilmiş’ vaziyette.. Tabuttan doğruluyorsunuz; yaşlı, olgun ve ağırbaşlı olarak. Herkes etrafınızda; büyük bir itibar, […]

ASKERİ VESAYETİN BİTTİĞİNİ KİMSE İDDİA EDEMEZ… Hâlâ askeri müdahale psikolojisinin ürettiği çarpıklıklar içindeyiz. Antidemokratik protokol kuralları hâlâ işliyor. İl ve ilçelerde garnizon komutanı seçilmiş belediye başkanlarının ve cumhuriyet başsavcılarının önünde. TSK’da eşi başörtülü olanlar, AK Partili yakını olanlar, İslami cemaatlere muhabbeti olduğu düşünülenler, AK Partili belediyelerde eşleri çalışanlar halen “sakıncalı personel” olarak takip ediliyorlar. Çocukları […]

28 ŞUBAT 1997! Aradan 15 yıl geçmiş… O gün ilkokula başlayan çocuklar, bugün “Genç siviller” oldular. “Vicdani ret” bayrağı açıyorlar.. İçişleri Bakanlarını kazığa oturtmaktan söz edenler şimdi neredeler?.. Başbakan yardımcısının telefonunu dinleyip, hesap soracaklarını söyleyenler, bu sürecin 1000 yıl devam edeceğini dillendirenler, şimdi Encümeni Daniş toplantılarında eski günleri hatırlayıp dertleşiyor olsalar gerek… Ya da bir […]

Türkiye tarihini sorgulamıyor, Türkiye yakın tarihinde olup bitenlerin iç yüzünü bilmiyor. Türkiye yasaklar, tabular, tehditler, cahillikler, karanlıklar içinde boğuluyor. Mâzide yapılan yanlışları bilmeden, onları sorgulayıp telâfi etmeden, geleceğimizi güven altına almamız mümkün değildir. *** HEM OSMANLI’YI HEM DE CUMHURİYETİ SOYAN ADAM!… Ermeni Asıllı Osmanlı Devleti Vatandaşı bir işadamı Kalust Sarkis Gülbenkyan Gülbenkyan doğma büyüme Üsküdarlı […]

ÖFKE NEDİR ?… Öfke, doyurulmamış isteklere, istenmeyen sonuçlara ve karşılanmayan beklentilere verilen, son derece doğal, evrensel ve insani bir duygusal tepkidir. Öfke Nedir ve Ne İşe Yarar? · Öfke, son derece normal ve yaşamın sürdürülmesi için gerekli bir duygudur. · Öfke duygusal bir tepkidir. · Öfke uyarıcı bir işarettir. · Öfke kişiyi tehditlere karşı uyarır […]

MASALLARIMIZ ÇALINDI ÖNCE… Maviye çıkardı çocukluğumuz. Ne yana dönsek umut, kime tutunsak vefa… Çaldılar ceplerimizden çocukluk ruhumuzu. Öksüz kaldı saksıda çiçek, bedende ruh, şiirde kelime… Attila İlhan’ın “o eski heyecan ölür” dediği dizeye sarılıyorum sımsıkı. Ölmemeliydi heyecan. Profesyonelleşmemeliydi insan. Amatör kalmalıydı sevgi. Düzene alışmaktı çünkü profesyonellik, eyvallah çekmekti her şeye. Oysa amatörlük sıkı işçilik demekti.

SÜPRİZLERİMİZİ BOZDULAR…. Biliyorsunuz hayat sürprizlerle daha güzeldir… Teknoloji sürprizlerimizin de canına okudu, uzun zamandır doğal sürprizlerden mahrum yaşıyoruz… “Doğal sürpriz” ne midir?.. Meselâ, eskiden havanın durumu bir “doğal sürpriz”di… Uyandığımızda sabırsızlıkla perdeleri açar, havaya bakardık… Güneş ayrı bir keyifti, yağmur ve kar apayrı bir keyif… Eskinin lüks eşyalarından sayılan barometrenin üstünü tıklar, tahminini barometre ile […]

Araç çubuğuna atla