BAHAR TEMİZLİĞİ… Bugün gardrobumu açtım Askılarda bir dolu insan Nasıl sıkış pıkış hepsi birarada Temizlemeye karar verdim o anda Yılların insanları, eşi, dostu, akrabası Kolay mı öyle çıkarmak askıdan bir anda Tek tek elemeye başladım Kimileri, bir dönem giyilip sonradan askıda kalmıştı Bazıları bana bir beden küçük gelmeye başlamıştı Eeee yıllar beni değiştirmiş, biraz da […]

GÜZEL SÖZLERDEN BİR DEMET.. *Ucuz insanlara pahalı gelmen senin değil onların suçu. Unutma ki, insan anlayana çok, anlamayana eksik görünür. Hepsi bu ! *Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın. Sussan; acıtır, konuşsan; kanatır… *Ekmeğim, aşım helal olsun yiyene, içene. Ama hakkım helal değil, dost gibi görünüp kuyumu eşene… *Dostlar ırmak gibidir. Kiminin suyu […]

YAHU BUNLAR NEREYE GİTTİLER?… Deniz Baykal veya Yekta Güngör Özden, yahut da unutulmuş büyüklerden A. Necdet Sezer… Yahu bunlar nereye gittiler? Yüzlerini gören, seslerini duyan var mı? Hasan’ın babası Mesut Yılmaz hangi gezegende yaşıyor? Ya bir zamanlar Adnan Menderes’in avukatı olarak bildiğimiz, aslında Dokuzuncu zatın emanetçiliği ile maruf Hüsamettin Cindoruk… Her hadisede, ister kendisini ilgilendirsin, […]

SUYUN BAŞINDA Kİ EŞKİYA !… Suyun başındaki eşkıya, Filistin’e geçit vermiyor! Sanki adamlar çeşmenin başına daha önceden gelmişler. Oraya kurulmuşlar.. Gelen geçenlere, onay verip vermemekle tehditler savuruyorlar. Orada bulunmalarının tek sebebi, kendilerinin daha önce gelip, suyun başını tutmuş olmaları.. Yoksa yaptıkları, bir hakka dayalı değil.. Aklınıza şu da gelmesin.. Sokak eşkıyalarından falan bahsediyor değilim.. Dağ […]

“FARK” EDEBİLEN “İDRAK” EDEBİLİR… Hayat “idrak” için verildi, biz ise ya yuvarlanıp gidiyoruz ya da oyalanıp gidiyoruz… Kısacası “idrak”ten kopuk yaşıyoruz. Hayatı idrak edemediğimiz için de ne var olan güzellikleri görebiliyoruz, ne de değişiklikleri fark edebiliyoruz… Çünkü ancak “fark” edebilen “idrak” edebilir. İdrak edebilen şükredebilir… HAYATA OLUMSUZ YÖNDEN BAKMAK ŞÜKRÜ ÖLDÜRÜR… Hayat, “Batsın bu dünya” […]

DÜN; BUGÜN; YARIN…. İnsanlar, güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı. Derken, zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan. Bir parçasına, “dün” dedi, diğer parçasına “bugün”, öteki parçasına da “yarın”. Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu. Dünü düşünüp pişman oldu, yarını düşünüp telâşlandı; Ama işin ilginç tarafı, tüm telâş ve pişmanlıkları, güneş […]

“Her şeye maydanoz olduk! Kanun dışı işler yaptık”… Emekli Koramiral Atilla Kıyat’tan: “Biz yıllar boyunca kendimizi ülkenin tek sahibi ve tek seveni olarak gördük. Her şeye maydanoz olduk. RTÜK’e üye verdik, YÖK’e üye verdik. Ülkeyi yönetmeye kalktık, yönettik de…” Türkiye’nin asker sorunu nedir? Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bugün içinde bulunduğu ve bazı bakımlardan acıklı diye nitelenebilecek […]

OKULLAR AÇILIYOR…YENİ BİR DERS YILI DAHA! “Ben Türkiye’deki eğitim sistemine hiçbir zaman saygı duymadım!..” “Duymuyorum!..” “Ve köklü değişimler olmazsa duymayacağım!..” Eğitim işini beceremiyoruz… Becermemize izin vermiyorlar veya!.. Şu hale bakın; altı yaşında okula aldığın çocuğu, hiç sınıfta kalmamış olsa onsekizine kadar -ne bu dünyaya ne de öte aleme yarar- bir sistem içinde öğüt ve at […]

UCUZ BİR İSTİSMAR!… İnternet andıcı tutuklu sanığı Albay Ziya İlker Göktaş, savunması sırasında, izleyicilerin olduğu bölüme dönüp, annesini ayağa kalkmaya davet ediyor… İzleyici sıralarındaki başörtülü ve pardösülü kıyafetiyle Göktaş’ın annesi, oğluna el sallıyor.. Sonra tutuklu albay konuşmasına devam ediyor: “TSK sanki bir şeylerin karşısındaymış gibi gösteriliyor. Biz bunlara çok alınıyoruz. İşte annemi görüyorsunuz. Asıl psikolojik […]

AĞLAMAK İÇİN GÖZDEN YAŞ MI AKMALI?… Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, malmı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı […]

AYKIRI TAVSİYELER… İnsanlar çoğu kez akılsız, mantıksız ve ben merkezli davranırlar; Sen yine de onları affet. Eğer iyi niyetliysen ve insanlar seni bencillik ve gizli amaçlar gütmekle suçluyorsa; Sen yine de iyi niyetli ol. Eğer başarılıysan, sahte arkadaşlar ve gerçek düşmanlar kazanırsın; Sen yine de başarmaya devam et. Eğer dürüst ve açık yürekliysen, insanlar seni […]

BİLGİSAYAR VE İMAN… “Bu bilgisayarların varlığı benim nazarımda Allah’ın varlığının en açık delillerinden biridir.” “Bilgisayar kullananlar gayet iyi bilirler, böyle bir makine, ancak bir mühendis ve üstün bir teknoloji ile var olabilir. Ateistin en önde gidenine sorsan, bu zımbırtının tesadüf eseri oluşmayacağını, mutlaka birisi tarafindan yapılmış olduğunu söyler . Meselâ Darwin kalkıp dirilse, şu laptopu […]

BİR TAVSİYE….”ŞEHİR ŞEHİR KARADENİZ VE YAYLALAR TURU” …Yazan : HALUK CANGÖKÇE Bu yıl alışkanlık haline getirdiğimiz Akdeniz ve Ege kıyılarını bırakıp, kendimizi Karadeniz’in en güzel yaylalarına attık. Dokuz günlük Ramazan bayramı tatilinde, Sarp sınır kapısına kadar gidip, tüm Karadeniz’i şehir şehir görme fırsatı bulduk. Uğruna nice şarkıların yazıldığı, aşıkların, nefretle sevgi ile yazdığı türkülerin her yerde […]

“ŞEHİR ŞEHİR KARADENİZ VE YAYLALAR” TURU HİKAYESİ…(6. GÜN) Bugünkü program yine çok güzel.. 6.Gün: OF UZUNGÖL- TRABZON: Sabah kahvaltımızın ardından Of Çaykara üzerinden1300m yükseklikte bulunan Uzungöle varış. Göl etrafında yürüyüş sonrasında yöresel öğle yemeği Yol üzerindeki kiremitli köprüde fotoğraf molası sonrasında Trabzon a hareket.. 13.yy Bizans kilisesi olan Ayasofya Müzesi`ni ve fresklerin gezilmesi. Fatsa’ya varış.. […]

“ŞEHİR ŞEHİR KARADENİZ VE YAYLALAR” TURU HİKAYESİ ..(7. ve SON GÜN) Bir haftalık “Şehir Şehir Karadeniz ve Yaylalar” Turunun bugün son günü..Ankara’ya dönüş yolculuğuna başlıyoruz..Turun ikinci günü Samsun’ un simgesi sayılan, Atatürk heykelini görecek ve toplu resim çektireceğiz… Bugünkü program şöyle… 7.Gün: AMASYA-ÇORUM-ANKARA-: Sabah kahvaltımızın ardından Amasya’ya hareket. Amasya’ya varış. Öğle yemeği- saraydüzü kışlası. Amasya […]

“ŞEHİR ŞEHİR KARADENİZ VE YAYLALAR” TURU HİKAYESİ…(5. GÜN) Yine görselliğin bol olduğu bir gün bizi bekliyor. Program şöyle… 5.Gün: FIRTINA VADİSİ-TAR DERESİ-PALOVİT-ZİLKALE-RAFTİNG-ÇAMLIHEMŞİN-AYDER: Sabah kahvaltımızın ardından Fındıklı’da Çağlayan Köyünün ziyareti ve sonrasında Ardeşen üzerinden dünyada korunması gereken 200 ekolojik bölgeden bir tanesi olan Fırtına Vadisine giriş. Yolumuz üzerindeki Ülkemizin en çok yağmur alan ve çay üretim […]

“ŞEHİR ŞEHİR KARADENİZ VE YAYLALAR” TURU HİKAYESİ…(4 GÜN) 4.Gün: Programımız şöye…ÇAYELİ-HOPA-SARP-BORÇKA-KARAGÖL: Sabah kahvaltımızın ardından Ulu Önder Atatürk`ün vasiyetinin bir kısmını yazdığı Atatürk Köşkü `nü ziyaret ve sonra yol üzerinde geleneksel tahta tezgâhlarda dokunan bir Rize Bezi Fabrika Satış Mağazası`nda alışveriş imkânı. Sürmene’de ünlü Sürmene bıçakları hakkında bilgilendirme ve alışveriş ve Arhavi, Hopa üzerinden hareketle Sarp […]

12 EYLÜL 1980 DARBESİ… “Şartların oluşmasını bekleyen” darbeci generaller, bir gece ansızın geliverdiler. O gelişleriyle birlikte Türkiye bugün içinde boğuştuğu hukuk batağına savruldu. O gelişleriyle işkencehaneler, idam sehpaları kuruldu, hukuk dışı infazlar başladı. Memleket üç-beş generalin eline kalıverdi. Önce insanları, sonra hukuku katlettiler. Mahallelerin bile cepheleştiği, kardeşin kardeşe silah çektiği bir kontrollü kaos süreci bu […]

DÜNYANIN BAŞKA BİR YERİNDE BÖYLESİ YOKTUR…Meclis’in etrafındaki askerî binalar.. Dünyanın başka bir yerinde böylesi yoktur… Ortada Parlamento; etrafında askerî binalar… Genel Kurmay Başkanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlıkları… Yetmedi… Meclis kompleksi içinde bir tabur… Meclis salonunda da asker locası… Pek çok kötü hatırası olan “asker locası”… Bana inanmıyorsanız Google Earth’ten […]

“Esir” olmakla “ecir” olmak arasında sıkışan insan Henüz düşünceler kontrol edilemiyor, ama modern iletişim imkânları kullanılarak, insan, istenilen istikamette şartlandırılabiliyor. Bu yüzden aynı filmleri izleyen, aynı şarkıları dinleyen, aynı sanatçılardan hazzeden, aynı kitapları okuyan, aynı yerleri gezen, aynı şeyleri yiyip içen ve aynı şeyleri giyen bir topluluğa dönüştük. Farklarımız kayboldu… Farklarımız kayboldukça renklerimiz de kayboldu… […]

Araç çubuğuna atla